Blog
‘Hobbitlerin’ Nereden Geldiğini Nihayet Öğrenmiş Olabiliriz

Pleistosen döneminde homininlerin Wallacea adaları boyunca yolculuk ettiği iyi biliniyor. Flores Adası’nda 1.02 milyon yıl öncesine tarihlenen eserler bulunmuştu.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Yeni bulgulara göre Flores adasındaki küçük boyutlu ve Hobbit lakaplı insan türü, büyük ihtimalle komşu Sulawesi adasından gelmiş.
Sulawesi’deki taş aletler, insanların Flores’e ulaşmadan önce adaya yerleştiğini gösteriyor. C: M.W. Moore
Araştırmacılar Sulawesi adasında, homininlerin 1.5 milyon yıl öncesine kadar uzanan varlığına dair kanıtlar buldu. Bu erken dönemde Endonezya adasında tam olarak hangi eski insan türünün bulunduğu şu anda net değil; ancak anakara Güneydoğu Asya’dan Sulawesi’ye yapılan bu yolculuk, insanların okyanusu ilk kez aşmış olabileceğini düşündürüyor.
Pleistosen döneminde homininlerin Wallacea adaları boyunca yolculuk ettiği iyi biliniyor. Flores Adası’nda 1.02 milyon yıl öncesine tarihlenen eserler bulunmuştu. Tolkien’den esinlenilmiş lakabıyla bilinen Homo floresiensis türüne ait fosiller burada keşfedilmiş, benzer şekilde küçük yapılı Homo luzonensis türü de komşu Luzon Adası’nda kalıntılar bırakmıştı.
Griffith Üniversitesi’nden Dr. Adam Brumm, “Orijinal Hobbitlerin Sulawesi’den geldiğinden her zaman şüphelenmiştik” diyerek kendisi ve meslektaşı Budianto Hakim’in, insanların Flores’e varmadan önce Sulawesi’ye ulaştığına dair kanıtları onlarca yıl boyunca aradığını söylüyor. Ancak bugüne kadar Sulawesi’de 194.000 yıldan daha eski taş aletler bulunmamıştı.
Bu durum, araştırmacıların Güney Sulawesi’de bir mısır tarlasında yedi adet çört taşından alet bulmasıyla değişti. Eserlerin bulunduğu tabakayı ve yanında keşfedilen fosilleşmiş domuz çenesini analiz eden araştırmacılar, bu taş aletlerin 1.04 ila 1.48 milyon yıl önce eski homininler tarafından yapıldığını hesapladı.
Bu aletler, Flores’te bilinen en eski aletlerden daha eski olduğundan, tarih öncesi homininlerin önce Sulawesi’ye ulaşıp oradan daha güneydeki daha küçük adaya geçmiş olabileceğini gösteriyor. Brumm, “Sanırım burada, Flores’teki erken insanların çıkış noktası olarak Sulawesi’yi daha olası kılan başka bir yapboz parçasına daha sahibiz” diyor.
Ancak Brumm, “Sulawesi’de hominine ait fosiller bulmadan, bu taş aletleri kimin yaptığına ve bu teorinin doğru olup olmadığına dair kesin bir şey söyleyemeyiz” diye ekliyor.
Calio’daki Erken Pleistosen tabakalarındaki taş aletler. C: Hakim, B., et al. 2025.
Şu anda önde gelen hipotez, Homo floresiensis’in, anakara üzerinden geçiş yapan bir Homo erectus popülasyonundan türediği ve adaya özgü bir evrimsel süreç olan ada cüceleşmesi geçirdiği yönünde. Bu erken Sulawesililerin aynı kökene mi sahip olduğu ya da benzer morfolojik değişimler geçirip geçirmediği ise henüz bilinmiyor; çünkü bu taş aletlerle ilişkili insan kalıntılarına henüz ulaşılamadı.
Yine de bu eski alet yapımcılarının kimliğinden bağımsız olarak, Brumm, onların tekne inşa edecek bilişsel becerilere sahip olma ihtimalinin düşük olduğunu söylüyor: “Asya anakarasından Sulawesi’ye ulaşmak için önemli bir deniz mesafesini geçmeleri gerekiyordu ve bunu nasıl yaptıkları hâlâ bilinmiyor” diye açıklıyor.
“Denizcilik teknolojisi geliştirmek, tekne icat etmek ve planlı deniz yolculukları yapmak için gereken bilişsel beceriler bu erken insanların kapasitesini aşmış olabilir.” Bu nedenle Brumm, bu ilk okyanus geçişlerinin kazara gerçekleşmiş olabileceğini öne sürüyor. Bu durum, fareler ve maymunların, bitki örtüsü adacıkları üzerinde sürüklenerek deniz aşırı yerlere yayılmasına benzer şekilde gerçekleşmiş olabilir.
Bu keşif, insanın Wallacea üzerinden yaptığı yolculuğa dair bazı boşlukları doldurmaya yardımcı olsa da, Brumm hâlâ pek çok sorunun yanıtsız kaldığını söylüyor: “Onlar kimdi, oraya vardıklarında başlarına ne geldi, ve yaklaşık 65.000 yıl önce bizim türümüz ilk kez Sulawesi’ye ayak bastığında ne oldu?” diye sorguluyor.
“Bu erken nüfus hâlâ adada mıydı, yoksa o zamandan önce mi yok olmuşlardı? Eğer hayattalarsa, bizimle aralarındaki etkileşim ne türdeydi?”
IFL Science. 6 Ağustos 2025.
Makale: Hakim, B., Wibowo, U.P., van den Bergh, G.D. et al. (2025).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >