Blog

Nis1


2016 Mart Ayının En İlginç 10 Arkeoloji Haberi

 


Yazan: Arkeofili Tarih: 31 Mart 2016


2016 yılı Mart ayında, dünya çapında yine arkeolojik, antropolojik ve paleontolojik olarak oldukça yoğun bir gündem vardı. Hiçbirini kaçırmadan size aktarmaya çalıştığımız bu haberlerin en ilgi çekici olanlarını bu listede toplamaya çalıştık. Kuşkusuz ki bu ayın en büyük haberi Palmira’nın IŞİD’in elinden kurtulmasıydı, fakat bu listede her yerde okuduğunuz değil, çoğunlukla sıradışı haberleri okuyacaksınız. Listedeki Türkiye haberi ise yine bonus kategorisinden girdi.

1- Afrika’da Ağaçları Taşlayan Şempanzeler Gizemli Bir Tavır Sergiliyor

Batı Afrika’da ağaçların yanındaki ve kovuklarındaki taş birikintilerinin ne olduğunu merak eden araştırmacılar, şempanzelerin yerden taşlar alarak ağaçlara attığını keşfetti. Kamera kayıtları şempanzelerin bu eylem süresince baykuş sesine benzer bağırma/ötme sesleri çıkardığını ortaya koydu. Hiçbir işlevsel amacının bulunamaması araştırmacılara bu davranışın sembolik, hatta ritüel olabileceğini düşündürüyor.

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nün arazi ekibi, onlarca araştırma bölgesinin bazılarında, ağaçların yanında taş yığınları olduğunu keşfetti. Bunun üzerine alana kameralar yerleştirildi. Keşif bu kamera kayıtlarının izlenmesiyle yapıldı.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

2- Neandertaller Daha Önce Bilinmeyen Bir Yöntemle Ateş Yakıyordu

Neandertallerden aldığımız genler pek çok hastalığı tetikliyor. (Credit: Entressangle/Daynes/SPL)

Fransa’daki birkaç Neandertal bölgesi kazısında ortaya çıkarılan Mangan dioksit bloklarının, sanılanın aksine boya olarak değil, ateş yakmaya yardımcı olarak kullanıldığı ve özellikle toplandığı keşfedildi. Ateş için mangan dioksitin seçilmesi ve kullanılmasına, avcı toplayıcılara dair etnografik kayıtlarda hiç rastlanmıyor.Bu yeni keşif Neandertallerin bilişsel yetenekleri hakkında bilgi veriyor, ve sanılandan daha gelişmiş olduklarını düşündürüyor.

Mangan dioksit doğada bolca bulunuyor, ve rengi nedeniyle Taş Çağı’ndan beri bir boya/pigment olarak kullanılıyor. Örneğin Fransa’da Lascaux Mağarası’ndaki mağara resimlerinin bazıları mangan-bazlı pigmentlerle yapılmıştı. Leiden ve Delft Üniversiteleri’nden bileşim incelemeleri yapan uzmanlar, Güneybatı Fransa’daki Pech-de-l’Azé I’deki Neandertallerin 50.000 yıl önce bu minerali başka bir amaç için kullandığını ortaya çıkardı.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

3- İki Sanatçı Nefertiti Büstünü Gizlice Tarayarak Halka Sundu

Berlin Mısır Müzesi’nde bulunan Nefertiti büstü, iki sanatçı tarafından gizlice taranarak 3 boyutlu hale çevrildi.

Badri ve Nelles daha sonrasında Kahire’de halka açık bir alanda oluşturdukları yüksek kaliteli reprodüksiyonu halka sergilediler. Bu performansı şöyle yorumlamaktalar; “Mısır halkının, binlerce yıllık kültürlerinin bir parçası olan bu eserin en azından bu şekilde onlara ulaştırılmasının bir hak olduğunu düşünmekteyiz.”

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

4- Portekizli Kaşif Vasco da Gama’nın Filosuna Ait Gemi Bulundu

Enkazın ortasındaki batıkta oldukça ilginç eserler bulundu.

Umman kıyısında, 16. yüzyılda Hindistan’a yaptığı ikinci yolculukta Portekizli kaşif Vasco da Gama tarafından yönetilen filoya ait bir batık keşfedildi.

Umman sularında bulunan batığın muhtemelen Esmeralda adlı gemi olduğu tahmin ediliyor. Batığın, şimdiye kadar Avrupa’nın keşif dönemine ait bulunmuş en eski batık olduğu düşünülüyor. Uzmanlar “Batığın bulunduğu yer, kayıtlarda geminin battığı belirtilen yerle neredeyse mükemmel bir coğrafi eşleşme sağlıyor” diyor.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

5- Tutankamon’un Mezarındaki Gizli Odalarda Organik Malzeme Var

Japonya’da 4 ay süren teknik çalışmalar sonucu radar uzmanı Hirokatsu Watanabi, Tutankamun’un mezar odasının kuzey ve batı duvarlarının arkasında gizli odalar olduğundan %90 emin olduklarını söylüyor.

Mısır Eski Eserler Bakanı Mamdouh Eldamaty, taramaların kuzey ve batı duvarların arkasında katı ve boş alanlar olduğunu gösterdiğini söyledi. Taramalarda ayrıca, kapı aralıklarının varlığına işaret eden kapı üstü kirişleri görüldü. Bulunan organik materyellerin mumya olma olasılığı üstüne konuşan Eldamaty, Ahram Online‘a yaptığı açıklamada “Şimdilik bu organik materyellerin ne olduğunu bilemiyorum. Mumya, lahit, ya da herhangi birşey olabilir” dedi.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

6- 12.400 Yıl Önce Donan Evcil Köpeğe Otopsi Yapıldı

Yakutistan’da donmuş halde bulunan 12.400 yıllık evcil köpeğe otopsi yapıldı. Bilim insanları ilk defa Pleistosen döneme ait bir köpeğin beyninin tamamen korunmuş olarak bulunduğunu duyurdu.

Yakutistan’ın bölgesel başkentinde yapılan incelemelere, yünlü mamut ve diğer nesli tükenmiş hayvanları klonlama araştırmalarında da yer alan Güney Koreli profesör Hwang Woo-suk da katıldı. Böylece antik köpek de hayata döndürülmek istenen hayvanlar listesine girdi.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

7- Selçuklu Mimari Desenleri Fütüristik Teknolojiye Yardım Ediyor

Çekilerek uzatıldığında genişleyen yeni bir fütüristik materyal türü, bu özelliğini günümüzde İran’da bulunan Büyük Selçuklu eseri Karahan İkiz Türbeleri’nin üzerindeki geometrik desenlerden alıyor. Bu yeni materyal tıbbi teknolojilerde ve uydularda kullanılabilir.

Kumaş, lastik ya da plastik parçası gibi birçok materyal çekildiğinde sadece bir yöne doğru genişler ve diğer yönde incelir. Fakat doğada olmayan bazı özelliklere sahip olacak şekilde tasarlanmış bazı materyaller, çekildiğinde her yöne doğru genişleyebilir. Bu özellik onların geometrik altyapısından gelir. Kanada’da McGill Üniversitesi’nden iki mühendis, genişlediğinde de şeklini koruyabilen bir materyal ararken, cevabı İslami sanatın geometrisinde buldu.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

8- 8400 Yıllık Çatalhöyük Buğdayının Antik DNA Analizi Yapıldı

Çatalhöyük başta olmak üzere Türkiye’dek birçok kazıda bulunan buğday örneklerinin DNA serisinin çıkarıldığı araştırmada, 8400 yıllık Çatalhöyük buğdaylarında hekzaploid (6 set kromozomu olan) buğday yetiştiriciliğinin yayılımı hakkındaki ilk kanıtlar keşfedildi. Çatalhöyük’teki bu hekzaploid buğday örneklerinin modern örneklere de tahmin edilenden çok daha yakın olduğu fark edildi.

İnsanlığın tarihi Bereketli Hilal’de tarımın gelişmesiyle dönüşüm geçirdi. Bu gelişmeyi başlatan ekinlerden biri de buğdaydı. Bereketli Hilal, buğday evcilleştirilmesinin merkezi olarak bilinse de arkeolojik araştırmalar Çatalhöyük’ün de bu süreçte önemli bir rolü olduğunu gösteriyor. Çatalhöyük’teki buğday örnekleri, kömürleşmiş tohumlardan elde edilmiş en eski buğday DNA’sını temsil ediyor.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

9- Bugüne Kadar Sadece Tek Örneği Olan Roma Sikkesi Bulundu

İsrailli bir yürüyüşçü, yaklaşık 2.000 yıllık ve türünün ikinci örneği olan bir Roma sikkesi buldu.

Milattan sonra 107 yılına ait olan sikkenin ön yüzünde İmparator Agustus betimi var fakat İmparator Trajan tarafından basılmış. Böyle bir sikkenin bugüne kadar bulunmuş tek örneği ise İngiltere’de British Museum’da sergileniyor. Sikkenin, İmparator Trajan tarafından basılmış ve kendisinden önce hükmetmiş imparatora adanan nostaljik bir sikke olduğu belirtildi.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

10- 1.8 Milyon Yıl Önceki Atalarımızın Yaşam Koşulları Canlandırıldı

Bilimciler 1,8 milyon yıl önce erken insan habitatının nasıl olduğunu ilk kez ortaya çıkardı. Credit: Olduvai Paleoantropoloji ve Paleoekoloji Projesi aracılığıyla M.Lopez-Herrera Ve Enrique Baquedano.

Araştırmacılar yıllar süren çalışmalar sayesinde, 1.8 milyon yıl önce erken insanların içinde yaşadıkları ortamı, Olduvai Gorge, Tanzanya’daki bir sit alanından elde ettikleri kanıtları kullanarak hassas bir şekilde yeniden yarattılar.

erken insanların içinde yaşadıkları doğanın yeniden yaratılması, paleoantropologların bu insanların nasıl olduklarına, nasıl yaşadıklarına, besinlerini (özellikle de proteini) nasıl sağladıklarına, ne yiyip içtiklerine ve nasıl davrandıklarına dair fikirler ve modeller öne sürmelerine yardımcı olacak.

Haber hakkında daha fazla detay için tıklayın.

BONUS

2.000 Yıllık Anıta Sprey Boya ile Yazan Kişi İnternette Bulundu

Amasra’da 2.000 yıllık anıta sprey boya ile yazı yazıp fotoğrafını sosyal medyada paylaşan kişiye soruşturma açıldı.

Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan ve Roma İmparatorluğu dönemine ait 2.000 yıllık tarihi Kuş Kayası Yol Anıtı’na sprey boya ile yazı yazan bir kişinin, anıt önünde hatıra fotoğrafı çektirerek sosyal paylaşım sitesinde paylaşması üzerine yasal işlem başlatıldı.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Roma İmparatorluğu’nun İnteraktif Yol Haritası Çıktı
İnsanlar Tarafından Yetiştirilmeden Önce Altı Meyvenin Yabani Hali
Vikingleri Daha İyi Anlamızı Sağlayan 10 Heyecan Verici Keşif
Bugüne Kadar Keşfedilmiş Bilinen En Eski 7 Gıda
Dünyanın Son 4500 Yıllık İnteraktif Savaş Haritası Çıkarıldı

Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için