Blog

Eki8

Antik Mısır’ın Karnak Tapınağı’nın Kökenleri Ortaya Çıktı

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik MısırJeoarkeolojiKarnakTeb



Antik Mısır’ın Karnak Tapınağı’nın Kökenleri Ortaya Çıktı

Yaklaşık MÖ 2.520’den önce alanın, Nil’den gelen hızlı akışlı suların düzenli taşkınları nedeniyle kalıcı yerleşim için elverişsiz olduğunu buldular.

 

www.arkeofili.com

 

Karnak Tapınağı’nın inşa süreci, Nil Nehri peyzajıyla olan karmaşık ilişkisi ve Mısır’ın yaratılış mitiyle şaşırtıcı bağlantısı inceleniyor.

Karnak Tapınağı, Luksor, Mısır. C: Dr. Ben Pennington

Araştırmacılar, Mısır’da Luksor yakınlarındaki Karnak Tapınağı’nda — antik dünyanın en büyük tapınak komplekslerinden ve her yıl milyonlarca turist ağırlayan bir UNESCO Dünya Mirası alanı — şimdiye kadarki en kapsamlı jeoarkeolojik çalışmayı gerçekleştirdi.

Antiquity dergisinde yayımlanan çalışma, tapınağın yaşı hakkında yeni kanıtlar, Antik Mısır mitolojisiyle ilgili cezbedici bağlar ve tapınağın nehir peyzajı ile alanı 3.000 yıllık kullanım süresince iskan eden ve geliştiren insanlar arasındaki etkileşime dair yeni içgörüler sunuyor.

“Bu yeni araştırma, Karnak Tapınağı’nın bir küçük adacıktan Antik Mısır’ın kurucu kurumlarından birine dönüşümüne dair benzeri görülmemiş ayrıntılar sağlıyor” diyor makalenin başyazarı Dr. Ben Pennington. Karnak Tapınağı, Luksor yakınlarında, bugünkü Nil Nehri’nin yatağının 500 metre doğusunda, Eski Mısır’ın dini başkenti Teb’de yer alıyor.

Dr. Angus Graham liderliğindeki ve Southampton Üniversitesi’nden birkaç akademisyenin de yer aldığı uluslararası araştırma ekibi, tapınak alanının içinde ve çevresinde 61 tortu karotunu analiz etti. Ekip ayrıca bulguların tarihlendirilmesine yardımcı olmak için on binlerce seramik parçasını inceledi. Bu kanıtları kullanarak araştırmacılar, alanın çevresindeki peyzajın tarih boyunca nasıl değiştiğini haritalayabildi.


Karnak Tapınağı’ndan çekirdek örnekleri çıkarılıyor. C: Dr. Ben Pennington

Yaklaşık MÖ 2.520’den önce alanın, Nil’den gelen hızlı akışlı suların düzenli taşkınları nedeniyle kalıcı yerleşim için elverişsiz olduğunu buldular. Bu durum, Karnak’taki en erken yerleşimin büyük olasılıkla Eski Krallık döneminde (yaklaşık MÖ 2.591 ila 2.152) gerçekleştiği anlamına geliyor. Alanda bulunan seramik parçaları da bu bulguyu doğruluyor; en erken örnekler yaklaşık MÖ 2.305 ila 1.980 arasına tarihleniyor.

Makalenin ortak yazarı Dr. Kristian Strutt, “Karnak Tapınağı’nın yaşı arkeoloji çevrelerinde hararetle tartışılıyordu; yeni kanıtlarımız, en erken yerleşim ve inşa faaliyetleri zamanını daraltıyor” diyor.

Karnak’ın üzerinde kurulduğu zemin, batı ve doğuda nehir kollarının yataklarını derinleştirmesiyle oluştu; bu süreç, bugün tapınak çevrelemesinin doğu/güneydoğusunda kalan, yüksek kotlu bir ada yarattı. Ortaya çıkan bu ada, Karnak tapınağının iskânı ve erken inşası için temel sağladı.

İzleyen yüzyıl ve binyıllarda, alanın iki yanındaki nehir kolları daha da ayrıştı ve tapınak kompleksinin gelişmesi için daha fazla alan açıldı.


Karnak Tapınağı’ndan çekirdek örnekleri çıkarılıyor. C: Dr. Ben Pennington

Araştırmacılar, bu çalışmadan önce büyük ölçüde varsayım olarak görülen doğu kolunun beklenenden daha belirgin — hatta arkeologların önceki çalışmalarında odaklandığı batı kolundan daha büyük — olmasına oldukça şaşırdı.

Çalışmanın ortak yazarı Dominic Barker, “Alanı çevreleyen nehir kolları, tapınağın nerede ve nasıl gelişebileceğini şekillendirdi; yeni inşalar, kol yatakları alüvyonla doldukça eski nehirlerin üzerine yapıldı” diyor. “Eski Mısırlıların nehrin kendisini de şekillendirdiğini görüyoruz; örneğin çöllerden kanallara kum dökerek yeni inşa alanları yaratmış olabilirler.”

Tapınağın peyzajına dair bu yeni anlayış, bir Antik Mısır yaratılış miti ile çarpıcı benzerlikler gösteriyor; bu da ekibin, tapınağın buraya konumlandırılmasına ilişkin kararın, sakinlerinin dini görüşleriyle bağlantılı olabileceğine inanmasına yol açtı.

Eski Krallık dönemine ait Mısır metinleri, yaratıcı tanrının “gölden” yükselen yüksek bir zemin olarak tecelli ettiğini söyler. Karnak’ın kurulduğu ada, bölgede suyla çevrili, bilinen tek böyle yüksek kotlu alan.


C: Dr. Ben Pennington

“Tebli elitlerin, çevredeki sudan yükselen yüksek zemin kozmogonisine uyduğu için, yaratıcı tanrının ‘Ra-Amun’ adı verilen yeni bir biçiminin meskeni olarak Karnak’ın konumunu seçmiş olmaları cazip bir öneri” diyor Dr. Pennington.

“Orta Krallık (yaklaşık MÖ 1.980 ila 1.760) metinleri bu fikri geliştiriyor; ‘ilksel tümsek’ ‘Kaos’un Suları’ndan yükselir. Bu dönemde, yıllık taşkının azalması bu sahneyi adeta yankılamış olmalı; Karnak’ın üzerine inşa edildiği tümsek, çekilen sularla birlikte ‘yükseliyormuş’ ve büyüyormuş gibi görünürdü.”

Luksor bölgesinin tüm taşkın ovasını inceleme imtiyazıyla, ekip şimdi bölgede diğer büyük alanlarda da çalışma planlıyor ve yürütüyor; amaç, Antik Mısır’ın dini başkent kuşağının tüm peyzaj ve su manzaralarını daha iyi anlamak.


University of Southampton. 6 Ekim 2025.

Makale: Pennington, B. T., Graham, A., Masson-Berghoff, A., Millet, M., Peeters, J., Toonen, W. H. J., … Barker, D. S. (2025). 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için