Blog
Arkeologlar Nikopol Kalesi Kazılarında Eski Bulgar Yazıtı ve Zengin Buluntular Keşfetti

Ön analizler, yazının kale duvarının inşasını inceleyen okuryazar bir denetçi veya muhtemelen yerel vali tarafından yazılmış olabileceğini gösteriyor.
www.arkeonews.com
Nikopol Kalesi'ndeki bu yazki arkeoloji sezonu, son yıllardaki en dikkat çekici keşiflerden birini ortaya çıkardı: Taşa oyulmuş, 13. yüzyıl sonu veya 14. yüzyıl başına ait Eski Bulgarca bir yazıt.
Bulgular Haber Ajansı’nın (BTA) aktardığına göre, bulgular kalenin ortaçağ geçmişine dair yeni bir bakış açısı kazandırıyor ve hem bir miras alanı hem de turistik bir çekim merkezi olarak giderek artan rolünü vurguluyor.
Yazıt: Ortaçağ Mesajı
Yazıt, Kültür Bakanlığı'na bağlı bir komisyonun incelemesiyle aynı zamana denk gelen sezonun son çalışma gününde ortaya çıkarıldı. Pleven Bölge Tarih Müzesi'nde kazı başkanı ve arkeolog olan Venko Ivanov'a göre, yazıt geçen yıl ortaya çıkarılan bir kale kulesinin bir parçası olan taş bir bloğa oyulmuş.
Ön analizler, yazının kale duvarının inşasını inceleyen okuryazar bir denetçi veya muhtemelen yerel vali tarafından yazılmış olabileceğini gösteriyor. Chiprovtsi Tarih Müzesi'nden koruma uzmanları Andrea Andreeva ve Nikolay Angelov, taşı temizleyip restore etmekle görevlendirildi. Yazıt tamamlandığında deşifre edilecek ve halka açık hale getirilecek.
Kale Tarihinin Katmanları
Nikopol'deki kazılar, Nikopol Belediyesi ve Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle beş yıldır aralıksız devam ediyor. Arkeologlar, kale duvarlarının üç farklı yapım evresini tespit etti:
13. yüzyılın ikinci yarısı,
14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başları,
ve 16. yüzyılın başlarında.
Bu evreler, kalenin siyasi çalkantılara ve askeri tehditlere uyum sağlamasıyla yüzyıllar süren yeniden inşa sürecini yansıtıyor. Ivanov, araştırmacıların en eski surların kesin kronolojisini belirlemek için verileri hâlâ analiz ettiğini vurguladı.
Nikopol Kalesi'nde keşfedilen 13.-14. yüzyıllara ait eski Bulgar yazıtı. Kaynak: Pleven Bölge Tarih Müzesi – BTA
Ek Keşifler: Trakyalılardan Osmanlı Dönemine
Bu yılki kazıda, yazıtın yanı sıra, birçok tarihi döneme ait çok sayıda buluntu ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında, bölgedeki Orta Çağ öncesi dini uygulamalara tanıklık eden bir Trak ritüel çukuru da vardı. Ayrıca, Bizans, Orta Çağ Bulgar ve Osmanlı sikkeleri, ev eşyaları, kurşun mermiler ve hatta 17. yüzyıldan kalma bir el bombası da dahil olmak üzere çok sayıda küçük eser de ele geçirildi.
Dikkat çekici buluntulardan biri, Nikopol Kalesi’nin Tuna Nehri üzerinde yeniden bir savaş alanına dönüştüğü 1806-1812 Rus-Türk Savaşı sırasında ateşlendiği düşünülen bir gülleydi . Bu keşifler, alanın yaklaşık iki bin yıldır sürekli kullanımını ve stratejik önemini gözler önüne seriyor.
Son Bulgar Çarının Kalesi
Nikopol Kalesi, derin bir tarihi geçmişe sahiptir. 1393'te Tırnovo'nun düşmesinin ardından, İkinci Bulgar İmparatorluğu'nun son hükümdarı Çar İvan Şişman, burada tahtını kurmuştur. İki yıl sonra, şehrin Osmanlılar tarafından fethi sırasında esir alınmıştır. Kale, 1396'da, Avrupa ordularının Osmanlı kuvvetlerine karşı ezici bir yenilgiye uğradığı son büyük Orta Çağ Haçlı Seferi olan Nikopolis Muharebesi'ne sahne olmuştur.
Yeni ortaya çıkarılan yazıtın bu döneme ait olabileceği ve taşın Bulgaristan'ın bağımsızlık için verdiği son mücadeleye tanıklık eden kişilerle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Turizm ve Gelecek Planları
Nikopol Belediyesi, kazı çalışmalarının yanı sıra, alanın erişilebilirliğini iyileştirmek için de adımlar attı. Bu yıl yeni bir otopark inşa edildi ve bu, bir ziyaretçi merkezi kurma planlarının bir parçası olarak hayata geçirildi. Hem Bulgar hem de uluslararası ziyaretçiler (çoğu Tuna Nehri gezileriyle seyahat ediyor), kalenin kazısını bizzat görmek için burada mola veriyor.
Ivanov, arkeolojik araştırmaların gelecek yıl da devam edeceğini doğruladı. Bu arada, restorasyon çalışmaları kalenin yalnızca akademik çalışmaların odak noktası değil, aynı zamanda yerel kültür turizminin de itici gücü olmasını sağlayacak.
Tuna Nehri'nin Ortaçağ Mirasının Korunması
Bir zamanlar Tuna sınırında bir siper olan Nikopol Kalesi, bugün geçmişle günümüz arasında bir köprü olarak ortaya çıkıyor. Eski Bulgarca yazıtları, Trak ritüel çukuru, Orta Çağ sikkeleri ve Osmanlı dönemi kalıntılarıyla bu alan, Bulgaristan'ın katmanlı mirasını gözler önüne seriyor. Restorasyon çalışmaları devam ederken ve gelecekteki kazılar devam ederken, Nikopol, Avrupa'nın geçmişinin kavşağını keşfetmek isteyen ziyaretçileri ağırlarken, ülkenin Orta Çağ tarihine yeni bakış açıları sunmaya hazırlanıyor.
Kapak Görseli: Nikopol Kalesi'nin giriş kapısı. Kamu Malı
By Oğuz Kayra
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >