Blog

Ağu25


Arslantepe Höyüğü'nde Geç Hitit Döneminden Kalan Surlar Onarılıyor.

Malatya’da yer alan ve yaklaşık 7 bin yıllık geçmişe sahip Arslantepe Höyüğü, Anadolu’nun en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Kalıcı Listesi’nde bulunuyor.

 

www.arkeolojikhaber.com

 

Malatya’daki Arslantepe Höyüğü, yaklaşık 7 bin yıllık geçmişiyle Anadolu’nun en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Kalıcı Listesi’nde yer alan höyükte, 6 Şubat 2023 depremlerinde hasar gören Geç Hitit Dönemi surlarının restorasyonu devam ediyor.

Arslantepe Höyüğü’nde Restorasyon Çalışmaları Devam Ediyor
Malatya’da yer alan ve yaklaşık 7 bin yıllık geçmişe sahip Arslantepe Höyüğü, Anadolu’nun en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Kalıcı Listesi’nde bulunuyor. 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, bu eşsiz miras üzerinde hasara yol açtı. Özellikle Geç Hitit Dönemi’ne ait sur duvarlarında meydana gelen tahribat, alanın korunması için acil müdahale gerektirdi. Bu bağlamda, Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli liderliğinde restorasyon çalışmaları yürütülüyor.

Geç Hitit Dönemi Yapılarında Önemli Bulgular
Kazı çalışmalarının bu yılki odak noktası höyüğün kuzey bölgesi oldu. Burada Geç Hitit Dönemi’ne ait yaklaşık MÖ 1000 yılına tarihlenen büyük bir kamusal yapının kalıntıları inceleniyor. Restelli, bu binanın dikkat çekici özelliklerini şu sözlerle aktarıyor:
“Kalın kerpiç duvarlara sahip, beyaz sıvalı bu yapı olağanüstü derecede iyi korunmuş. Kazılarda bir metreden fazla derinliğe inmemize rağmen henüz tabana ulaşamadık. Ayrıca, tabakanın temiz toprakla kapatılması, yapının olağan bir yıkım süreciyle terk edilmediğini gösteriyor. Bu durumun arkasındaki nedenleri anlamak için çalışmalarımız devam ediyor.”

Kalkolitik ve Tunç Çağı’na Açılan Katmanlar
Kazı ekibi yalnızca Geç Hitit Dönemi değil, höyüğün çok daha erken dönemlerine ait izleri de araştırıyor. Batı kesimde yapılan çalışmalarda Geç Kalkolitik 2 dönemine tarihlenen, avlulu ve iki odalı küçük evler ortaya çıkarıldı. Bu yapıların kerpiçten yapılmış ve sıvalı olması, dönemin mimari özelliklerine ışık tutuyor.
Güneyde ise Eski Tunç Çağı’na uzanan tabakalarda çalışmalar yürütülüyor. Burada açığa çıkarılan ocak ve seramik buluntular, yaklaşık MÖ 1800 yılına tarihlenen bir yerleşim dokusuna işaret ediyor. Restelli, bu verilerin Arslantepe’nin çok katmanlı tarihini anlamada büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Deprem Sonrası Restorasyon ve Koruma Stratejileri
Geç Hitit Dönemi’nde başkent konumunda olan Arslantepe, güçlü surlarla çevriliydi. Melid Krallığı’nın sınırını belirleyen bu surların kalıntıları, özellikle kuzey yönünde Fırat Nehri’ne açılan kapısıyla stratejik bir öneme sahipti. Ancak 2023 depremleri, bu duvarlarda ciddi hasara neden oldu. Restelli, restorasyon sürecini şöyle özetliyor:
“İlk yıl ağaçlarla istinat duvarı yaptık, geçen yıl taş temeller ekledik. Bu yıl ise geleneksel yöntemlerle, eski teknolojiye uygun kerpiç kullanarak duvarın onarımını gerçekleştiriyoruz. Amacımız, yapının özgün karakterini koruyarak gelecek nesillere aktarabilmek.”

Arslantepe’de süren kazılar ve restorasyon çalışmaları, yalnızca bir arkeolojik keşif değil; aynı zamanda Anadolu’nun çok katmanlı kültürel geçmişini koruma çabası olarak önem taşıyor.
 

AA Yeter Erdine

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için