Blog

Haz9

Ateşin İlk Kullanım Amacı Pişirmek Değil, Saklamak Olabilir

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AteşBeslenmeDiyetHomo ErectusPişirmekTütsüleme



Ateşin İlk Kullanım Amacı Pişirmek Değil, Saklamak Olabilir

Peki, insanlar ile ateş arasındaki bu erken ilişki neyle başladı? Yeni bir araştırma, bu ilişkinin başlangıcında yemek pişirmekten çok yiyeceği uzun süre saklama amacının olabileceğini öne sürüyor.

 

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

 

Yeni araştırma, insanların ateşi ilk olarak yemek pişirmek için değil, yiyecekleri uzun süre saklamak için kullanmış olabileceğini gösteriyor.

Ateşin ilk kez kullanılmasının temel nedeni etin korunması mıydı?

Ateşin keşfi, türümüzün tarihinde muhtemelen en önemli gelişmelerden biri. Bu temel kuvvet üzerindeki hâkimiyetimiz, yiyecek hazırlamaktan gün ışığını uzatmaya, soğukta evleri ısıtmaktan alet üretimine kadar hayatımızın pek çok yönünü şekillendirdi. Ateş olmadan sanayi devrimi, temel tıp uygulamaları ya da gölge oyunu gibi şeyler bile mümkün olmazdı. Aynı zamanda, günümüzde giderek ısınan dünyamızda belki de en etkili güçlerden biri hâline gelen ateş, etkilerini ilk keşfinin çok ötesine taşıdı.

Peki, insanlar ile ateş arasındaki bu erken ilişki neyle başladı? Yeni bir araştırma, bu ilişkinin başlangıcında yemek pişirmekten çok yiyeceği uzun süre saklama amacının olabileceğini öne sürüyor.

Bu konu uzun süredir hararetli tartışmalara neden oluyor. Çoğu bilim insanı, ateşin keşfinin ani ve tek bir anla sınırlı olmadığını, bunun yerine ateş üzerinde kurulan hâkimiyetin Erken Pleistosen’den itibaren yavaş yavaş geliştiğini düşünüyor. Bu erken kullanımın çoğunlukla bitki ve et pişirmek için olduğu düşünülüyor; bu da Homo erectus için kritik bir uyum süreciydi çünkü sindirim sisteminin küçülmesine ve beyin hacminin büyümesine yol açtı. Bu teoriye “pişirme hipotezi” deniyor.

Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar bu hipoteze itiraz etmeye başladı. Yeni görüşe göre ateş, eti pişirmekten çok, onu daha uzun süre korumak için kullanılıyordu. Bu sayede av eti hem yırtıcılardan hem de leş yiyicilerden korunuyor, hem de çürümesi geciktiriliyordu.

Bu bakış açısı, Tel Aviv Üniversitesi’nden araştırmacıların geliştirdiği daha geniş bir birleşik teoriyle de örtüşüyor. Bu teori, tarihöncesi birçok olguyu, erken insanların büyük hayvanlardan aldığı kaloriye olan bağımlılığı ve bu hayvanların zamanla azalması üzerinden açıklıyor.

Tel Aviv Üniversitesi Arkeoloji ve Eski Yakın Doğu Kültürleri Bölümü’nden Dr. Miki Ben-Dor,
“Ateşin kökeni, dünya çapında tarihöncesi araştırmacılar için ‘ateşli’ bir konu. Genel görüşe göre, 400.000 yıl önceye gelindiğinde ateş ev içi ortamlarda yaygın olarak kullanılıyordu — büyük ihtimalle et kızartmak, belki de aydınlatma ve ısınma amacıyla. Ancak bundan önceki bir milyon yıl için büyük bir belirsizlik var ve neden ateş kullanılmaya başlandığı konusunda çeşitli hipotezler öne sürülmüş durumda. Biz bu çalışmada yeni bir bakış açısı geliştirmeyi amaçladık” diyor.

400.000 yıldan daha eski arkeolojik alanlarda ateş kullanımına dair kanıt çok az. Varsa da genellikle yanmış kemikler ya da pişmiş et izleri bulunmuyor.

Ben-Dor, “O dönemdeki erken insanların — çoğunlukla Homo erectus — ateşi düzenli olarak değil, sadece bazı özel yerlerde ve belirli amaçlarla kullandığını anlıyoruz. Yakacak toplamak, ateş yakmak ve bunu sürdürmek önemli bir çaba gerektiriyordu. Bu da insanların bu uğraşı başlatmak için enerji açısından çok güçlü bir gerekçeye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Biz de bu gerekçeyle ilgili yeni bir hipotez öne sürdük” diyor.

Ben-Dor ve ekibi, 1.8 milyon ile 800.000 yıl öncesine tarihlenen ve ateş kullanımına dair kanıt bulunan dokuz tarihöncesi alanı inceledi. Bunlar arasında İsrail’deki Gesher Benot Ya’aqov ve Evron Taşocağı, Afrika’daki altı alan ve İspanya’daki bir alan yer alıyor. Ayrıca modern avcı-toplayıcı topluluklarla yapılan etnografik çalışmalar da geçmişle kıyaslama amacıyla kullanıldı.

“Bu dokuz alanın ortak noktası neydi diye baktığımızda, hepsinde bol miktarda büyük hayvan kemikleri bulunduğunu gördük — özellikle fillerin ama ayrıca su aygırı, gergedan gibi türlerin” diyor Ben-Dor.

“Önceki çalışmalardan, bu hayvanların erken insan diyetinde son derece önemli olduğunu ve gerekli kalorinin büyük kısmını sağladığını biliyoruz. Örneğin tek bir filin eti ve yağı milyonlarca kalori içerir; bu da 20–30 kişilik bir grubu bir aydan fazla beslemeye yeter.”

Bu bağlamda bir fil ya da su aygırının gövdesi, et ve yağ açısından gerçek bir hazineydi ve hem yırtıcılardan hem mikroplardan korunmalıydı.

Ekip, verileri değerlendirdiğinde şu sonuca vardı: Ateşin iki temel işlevi vardı — av etini diğer hayvanlardan korumak ve eti tütsüleyip kurutarak uzun süre saklamak.

Çalışmanın ortak yazarı Prof. Ran Barkai, “Bu çalışmada, erken insanların ateş kullanmaya başlamasını teşvik eden temel nedenlerin büyük av etlerini diğer hayvanlardan koruma ve bu devasa miktardaki eti zaman içinde muhafaza etme ihtiyacı olduğunu öne sürüyoruz. Bu amaçla yakılan ateş daha sonra ara sıra pişirme için de kullanılmış olabilir — ki bu da fazladan enerji gerektirmeyen bir işlemdi. Bu tür kullanım, Gesher Benot Ya’aqov’daki yaklaşık 800.000 yıllık balık pişirme izlerini de açıklayabilir” diyor.

Araştırmacılara göre bu yaklaşım, uzun süredir geliştirmekte oldukları genel bir teoriyle örtüşüyor. Bu teoriye göre, tarih öncesi dönemde birçok önemli gelişme, büyük hayvanların avlanması ve tüketilmesine uyum sağlanarak ortaya çıktı. Ancak bu hayvanların zamanla yok olmasıyla birlikte, erken insanlar yeterli enerjiyi daha küçük hayvanları avlayarak elde etmek zorunda kaldı.


IFL Science. 6 Haziran 2025.

Makale: Ben-Dor, M., & Barkai, R. (2025).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için