Blog
Avrupalılar Neden Mumya Yiyordu?

Mumya yemek düşüncesi akıl almaz gibi gelse de, 15. yüzyıl Avrupa’sında bu tür tıbbi yamyamlık, baş ağrısından mide rahatsızlıklarına, hatta kansere kadar birçok hastalığın ilacı olarak görülüyordu.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Orta Çağ Avrupalıları, mumya yiyerek yaptıkları tıbbi yamyamlığı, mide rahatsızlığından kansere kadar her derde deva olarak görüyordu.
Fransız sanatçı Paul Philippoteaux’nun 19. yüzyıl sonlarına ait bu yağlıboya tablosunda arkeologlar, Amon rahibesi Ta-Uza-Ra’nın mumyasının açılışına katılıyor. Viktorya Dönemi’nde “Mısır çılgınlığı” hüküm sürüyordu — mumya açma partileri ise popüler bir eğlence hâline gelmişti. C: Paul Dominique Philippoteaux / Wikimedia Commons
Mumya yemek düşüncesi akıl almaz gibi gelse de, 15. yüzyıl Avrupa’sında bu tür tıbbi yamyamlık, baş ağrısından mide rahatsızlıklarına, hatta kansere kadar birçok hastalığın ilacı olarak görülüyordu.
Yüzyıllar boyunca, mumyalanmış cesetler kıta genelinde tarihi değerlerinden çok, sözde tıbbi faydaları nedeniyle değerliydi. İşte insanların bir zamanlar neden mumya yemek istediğine dair şaşırtıcı gerçekler:
İnsanlar Mumya Yemeye Nasıl Başladı?
Eski Mısır mumyalarının ve daha sonra her türden mumyalanmış cesedin bazı bölümlerinin yenmesi olan ceset tıbbı uygulaması 11. yüzyılda başladı. Tarihçi Karl Dannenfelt’in yazdığına göre her şey, bir dizi yanlış çeviri ve yanlış anlamayla başladı.
Hikâyenin düğüm noktası tek bir kelimeydi: mumia. Şifalı özellikleriyle değer gören mumia, yalnızca bir Pers dağının yamacından sızan siyah asfalt kayasından elde edilen bir maddeydi.
Yerel dilde “mum” olarak bilinen balmumuna benzeyen bu madde, çeşitli tıbbi amaçlarla kullanıldı ve Arap dünyasında pahalı, değerli ve etkili bir madde olarak ün kazandı. Ancak Batı Avrupalılar İslam dünyasıyla karşılaşmaya ve metinlerini çevirmeye başladığında, tek bir yanlış çeviri büyük bir karışıklığa yol açtı.
Dannenfelt’e göre, 11. ve 12. yüzyıldaki çevirmenlerin bir kısmı mumiayı, Mısır mezarlarında bulunan mumyalanmış bedenlerden sızan bir madde olarak yanlış tanımladı.
Kafa karışıklığı, mumia kelimesinin “mummy” (mumya) kelimesine benzemesi ve bazı Eski Mısır mumyalarının gerçekten de asfaltla mumyalanmış olmasıyla daha da arttı. Bugün bilim insanları sadece bazı mumyaların bu yöntemle hazırlandığını biliyor.
Ancak o dönem Batı Avrupalıları, Mısır’daki antik buluntulara hayran kalmıştı ve bu fikirle birlikte mumia, İran’daki değerli asfalt yerine, mumyalanmış cesetlerle ilişkilendirilmeye başlandı.
Tıbbi Yamyamlık Nedir?
Yanlış çeviriler ve tıbbi yanlış anlamalar, insan vücudunun başka insanları iyileştirme gücüne sahip olduğu yönündeki başka bir eski ama hatalı inançla birleşti.
Yüzyıllar boyunca insanlar, sağlıklı kalmak için tıbbi yamyamlık olarak bilinen uygulamalara başvurdu. Gladyatör kanının epilepsiyi iyileştirdiğine inanılmasından tutun da, insan yağının ev yapımı ilaçlarda kullanılmasına kadar birçok uygulama vardı. Hatta İngiltere Kralı II. Charles’ın, insan kafatası içeren ve “Kralın Damlası” olarak bilinen bir tentürden içtiği söylenir.
Mumia’nın gelişiyle birlikte, artık insan bedenlerinden yapılan bu yeni şifa ürünlerine ulaşılmış gibi hissedildi.
Üzerinde “mumia” — Pers dağ yamacında bulunan tıbbi bir madde — yazmasına rağmen, bu 18. yüzyıl eczacı kabı aslında öğütülmüş mumya kalıntıları içermiş olabilir. Büyük bir yanlış çeviri sonucunda, mumia hakkında okuma yapan Batı Avrupalılar, bu maddenin mumyalanmış bedenlerden elde edildiğine inanmıştı. C: Wikimedia Commons
Mumyalar Nasıl Tüketiliyordu?
Mumia, baş ağrısından kalp krizine kadar her şey için reçete ediliyordu ve bu da mumyalara olan talebi artırdı.
Artık insanlar, Mısır mezarlarını sadece mücevher ya da çömlek için değil, içlerindeki bedenler için de yağmalıyordu.
Kurnaz satıcılar mumya toplayıp satmaya başladı. Talep hızla arzı aştı ve sahte mumya ticareti doğdu.
Ceset hırsızları ve tüccarlar, idam edilmiş suçluların, köleleştirilmiş insanların ve başkalarının cesetlerini toplayarak “mumya” haline getirip satmaya başladılar.
Bir gözlemci şöyle yazıyor: “Ceset hırsızları, geceleyin idam edilenlerin bedenlerini çalarlardı. Sonra bu bedenler tuz ve ilaçlarla mumyalanır, fırında kurutulur ve toz haline getirilerek aktarların ev yapımı ilaçlarına eklenirdi.”
Viktoryenler ve Mısır Hayranlığı
Yüzyıllar boyunca mumia hakkındaki şüphecilik artsa da, mumyalara duyulan ilgi azalmadı.
Viktorya Dönemi İngiltere’sinde Mısır’a duyulan ilgi öyle büyüktü ki, mumya açma partileri halka açık salonlarda ve hastanelerde popüler etkinlikler haline geldi.
19. yüzyılda bu partiler özel evlerde bile düzenleniyordu. İngiliz erkekler, arkeolojik gezilerden, sömürge görevlerinden ya da turistik seyahatlerden dönerken yanlarında Mısır mezarlarından yağmaladıkları mumyaları getiriyordu.
Antikaların ihracatı yasaklanmış olmasına rağmen, Avrupalılar hala mumya aramaya devam etti, hem meraklarını tatmin etmek hem de ilaç yapımında kullanmak için.
Ancak mumia kullanımı, 19. yüzyılın sonlarına doğru nihayet sona erdi. Yine de, Eski Mısır şifalarına duyulan ilgi hala sürüyor. Bunun kanıtı, market raflarında “sihirli” kremler veya diğer kozmetik ürünlerin üzerinde eski Mısır motifleri taşıyan reklamları görmek.
National Geographic. 5 Ağustos 2025.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >