Blog

May29

Bilinen En Eski Parmak İzi, Neandertal Sanatının İpucu Olabilir

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  ispanyaneandertalpareidoliaparmak izisan lazarosanatsembolizm



Bilinen En Eski Parmak İzi, Neandertal Sanatının İpucu Olabilir

Bilinen En Eski Parmak İzi, Neandertal Sanatının İpucu Olabilir

Yazar:  -Arkeofili

43.000 yıl önce bir Neandertal, bugün İspanya’daki bir yerde kırmızı pigmente parmağını batırdı ve yüzü andıran çakıl taşına bir burun yaptı.

Kazı ekibi Segovia’nın dış kesimlerinde kazı yaparken taşta tuhaf bir şey olduğunu fark etti. C: Álvarez-Alonso et al. 2025.

43.000 yıl önce, günümüz İspanya’sının merkezinde yaşayan bir Neandertal adam, büyükçe bir granit çakıl taşının dikkat çekici girinti ve çıkıntılarına gözü takılınca duraksadı. Kuvars açısından zengin olan bu taşın şekli – muhtemelen uzun bir yüzü andırması – onu eline alıp incelemesine ve sonunda bir parmağını kırmızı pigmente batırarak taşın kenarına, tam da o yüzün burnu olabilecek yere bastırmasına sebep oldu.

Bu hareketiyle, günümüzde dünyanın en eski bütün parmak izini bırakmış oldu. Aynı zamanda bu eser, Avrupa’da taşınabilir sanatın da bilinen en eski örneği olabilir.

Neandertallerin dünyayı nasıl algıladıklarına ve yorumladıklarına dair bilgilerimizi zenginleştirme potansiyeli taşıyan bu keşif, arkeologlar, jeologlar ve adli polis uzmanlarından oluşan bir ekibin üç yıla yakın süren araştırmaları sonucu ortaya çıktı.

(İlgili: Neandertaller Bu Mağarada Nesiller Boyu Kafatası Biriktirmiş)

Kazı ekibi, Temmuz 2022’de Segovia yakınlarındaki San Lázaro kaya sığınağında çalışırken buldukları bu 20 cm’den biraz daha uzun taşa ilk bakışta bir tuhaflık sezdiler. Taş, bir çekiç ya da örs olarak kullanılmamış gibi duruyordu; kısacası bir alet gibi görünmüyordu.

Madrid Complutense Üniversitesi’nden arkeolog David Álvarez Alonso, “Taşın şekli çok garipti ve üzerinde kırmızı bir aşı boyası izi vardı; bu hemen dikkatimizi çekti” diyor.

Çakıl taşını 3 boyutlu olarak belgelemek için fotogrametrik işlem uygulandıktan sonra elde edilen kırmızı noktanın ayrıntısı. C: Álvarez-Alonso et al. 2025.

“Hepimiz aynı şeyi düşündük, birbirimize bakıyorduk: ‘Bu bir yüze benziyor’ diye. Ama elbette bu tek başına yeterli değildi. Araştırmaya devam ederken, bu taşın amaçlı bir biçimde yerleştirildiğine, sembolik bir nesne olduğuna ve – asla kesin olarak bilemeyecek olsak da – bir yüzün simgeleştirilmesi olabileceğine dair hipotezimizi ilerletmek için daha fazla bilgiye ihtiyacımız olduğunu biliyorduk.”

Ekip, bu kırmızı izin insan parmağıyla kasten yerleştirildiğini ve olası “göz” ve “ağız” girintileri arasına denk geldiğini test etmekte kararlıydı. Bu nedenle başka uzmanlarla iş birliği yaptı. Yapılan incelemeler sonucunda pigmentin – demir oksit ve kil mineralleri içeren bir karışımın – mağara içinde veya çevresinde başka hiçbir yerde bulunmadığı doğrulandı.

Álvarez Alonso, “Sonra bilim polisiyle iletişime geçtik ve bu noktanın gerçekten bir parmak ucu ile yapılıp yapılmadığını anlamaya çalıştık. Onlar da bunun doğruluğunu onayladı” diyor.

Yapılan analiz, izin bir yetişkin erkeğe ait insan parmak izi olduğunu ortaya koydu.

“Bu ve diğer bağlamsal bilgilerle birlikte şu teoriyi geliştirdik: Bu taşta bir ‘pareidolia’ durumu var – yani cansız bir nesnede yüz görme eğilimi – ve bu algı, kırmızı bir noktayla insan müdahalesine dönüştü.
O kırmızı nokta olmadan bu obje hakkında hiçbir iddiada bulunamazdık.”

Álvarez Alonso’ya göre bu kırmızı noktanın varlığı, aynı yönde ilerleyen bazı önemli soruları gündeme getiriyor:

“Bu noktanın tam olarak orada olması tesadüf olamaz – ayrıca başka herhangi bir kullanım izine rastlanmadı. Peki, bu çakıl taşı neden nehirden alınıp mağaranın içine getirilmiş? Üstelik içeride ya da dışarıda aşı boyası bulunmadı. Yani pigmentin başka bir yerden getirilmiş olması gerekiyor.”

Kırmızı noktanın multispektral analiziyle elde edilen dermatoglifik görüntü. C: Álvarez-Alonso et al. 2025.

Ekip, bulgularını Archaeological and Anthropological Sciences dergisinde yayımladı.

Makale, 40.000 yıl önce yok olan Neandertallerin de sanatsal ve sembolik yaratımlar yapabilecek zihinsel kapasiteye sahip oldukları fikrini güçlendiriyor. Yani modern insanlar sanat yoluyla ifade yetisine sahip ilk tür olmayabilir.

Araştırmacılar şöyle yazıyor: “Bu çakıl taşının görünüşü nedeniyle seçilmiş olması ve ardından aşı boyasıyla işaretlenmiş olması, insan zihninin sembol yaratma, hayal kurma, idealleştirme ve düşüncelerini bir nesneye yansıtma yeteneğine sahip olduğunu gösterir.”

“Ayrıca bu durumda, sanat yaratımında üç temel bilişsel sürecin yer aldığını ileri sürebiliriz: bir imgenin zihinsel tasarımı, kasıtlı iletişim ve anlam atfetme. Bunlar, sembolizmi ve tarihöncesi – soyut – sanatı tanımlayan temel unsurlardır. Bu taş parçası, tarihöncesi kayıtlarda bilinen en eski insan yüzü soyutlamalarından biri olabilir.”

Álvarez Alonso ve meslektaşları, bu keşiflerinin “ilk sanatçılar modern insanlar mıydı?” sorusunu yeniden alevlendireceğini öngörüyor.

“Makale içinde yorumumuzu sunduk ama tartışma devam ediyor. Ve Neandertallerle ilgili her şey her zaman büyük tartışmalara yol açıyor. Eğer bu kırmızı noktaya sahip çakıl taşı 5.000 yıl önce Homo sapiens tarafından yapılmış olsaydı, kimse onun taşınabilir sanat eseri olduğundan şüphe etmezdi. Ama Neandertalleri sanatla ilişkilendirmek büyük tartışmalara neden oluyor. Bence bazen istemeden de olsa bir önyargı söz konusu.”

Yine de ekip olarak en mantıklı açıklamanın şu olduğuna inanıyorlar: Çok çok uzun zaman önce bir kişi bu taşta özel bir şey gördü, onu eline aldı ve anlam yüklemeye çalıştı.

“Neden bir Neandertal bunu bugün bizim gördüğümüzden farklı görsün ki?” diye soruyor Alonso. “Onlar da insandı. Burada çok eşsiz bir nesneyle karşı karşıyayız; benzeri yok. Bir mağara resmi bulduğunuzda, bağlama oturtabileceğiniz yüzlercesi vardır. Ama burada öyle bir durum yok. Bizim savımız şu: Neandertallerin de Homo sapiens kadar sembolik düşünme yetisi vardı – ve bu nesne, bu fikri destekliyor.”


The Guardian. 26 Mayıs 2025.

Makale: Álvarez-Alonso, D., de Andrés-Herrero, M., Díez-Herrero, A., Miralles-Mosquera, S., Sastre Barrio, M. C., Maté-González, M. Á., … & Ruiz Mediavilla, E. (2025). More than a fingerprint on a pebble: A pigment-marked object from San Lázaro rock-shelter in the context of Neanderthal symbolic behavior. Archaeological and Anthropological Sciences, 17(6), 1-21.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için