Blog
Değirmenler Höyüğü Kazıları Doğu Anadolu Tarihini Yeniden Yazıyor
Höyükte yürütülen çalışmalar, hem bölge tarihine hem de Karaz kültürüne ilişkin mevcut bilimsel paradigmaları yeniden değerlendirmeyi gerektirecek nitelikte bulgular sağlamaktadır.
www.arkeolojikhaber.com
Erzurum’daki Değirmenler Höyüğü’nde sürdürülen kurtarma kazıları, Doğu Anadolu tarih öncesi araştırmalarında çığır açan bulgular ortaya koyuyor. Erzurum Müzesi koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, Karaz kültürünün alt evrelerine ve hatta öncesine tarihlenen mimari izler ilk kez net biçimde belgelendi. Çok evreli fırın yapıları, yuvarlak planlı mekanlar, sazlık döşeme ve duvar örtüleriyle desteklenen bulgular, bölgede Kalkolitik ve Neolitik dönemlere uzanan yerleşim sürekliliğini doğruluyor.

Doğu Anadolu’da Yeni Bir Tarih Ufku: Değirmenler Höyüğü
Erzurum’un Yakutiye ilçesinde yer alan Değirmenler Höyüğü, iki yıl önce başlatılan kurtarma kazılarıyla Doğu Anadolu prehistoryası açısından beklenmedik düzeyde yoğun ve iyi korunmuş arkeolojik katmanlar sunmaya başladı. Höyükte yürütülen çalışmalar, hem bölge tarihine hem de Karaz kültürüne ilişkin mevcut bilimsel paradigmaları yeniden değerlendirmeyi gerektirecek nitelikte bulgular sağlamaktadır.
Bu kapsamda, özellikle Karaz kültürü öncesi evrelere dair mimari verilerin somutlaşması, Doğu Anadolu’daki en erken yerleşim dinamiklerinin anlaşılması açısından kritik öneme sahiptir.

Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak
Kurtarma Kazısından Bölgesel Referans Noktasına
Başlangıçta höyüğün yok olmadan tabakalanmasının tespit edilmesi amacıyla başlatılan kazı projesi, kısa sürede ulusal ölçekte ilgi gören bilimsel bir çalışmaya dönüştü. Arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak liderliğinde çalışan ekip, üst tabakalarda Orta Çağ mezarlığı, onu takip eden Demir Çağı yerleşimi ve ardından Geç Tunç Çağına işaret eden seçkin buluntular tespit etti.
Kazıların ilerlemesiyle birlikte, araştırmacıların özellikle hedeflediği Karaz kültürünün Erken Tunç Çağı evreleri de ayrıntılı biçimde belgelenmeye başladı. Ancak bununla sınırlı kalmayan bulgular, bölgede gözlenen en erken yerleşim izlerinin Karaz öncesine, yani yaklaşık 6 bin yıl öncesine ve ötesine uzandığını gösterdi.

Karaz Kültürünün Alt Evreleri ve Öncesi: Somut Mimari Kanıtlar
Değirmenler Höyüğü’nün en çarpıcı keşiflerinden biri, Karaz kültürünün alt evrelerinde varlığı karbon analizleri ile daha önce önerilen mimari izlerin bu kazıyla ilk kez net biçimde ortaya çıkmasıdır. Prof. Altunkaynak’ın vurguladığı üzere, ekip “seramikle tahmin edilenin, mimariyle doğrulandığı bir döneme” ulaşmış durumdadır.
Özellikle yuvarlak planlı mekanların üst üste korunmuş biçimde belgelendiği dört evreli mimari dizilim, erken yerleşim modellerinin gelişimini izleme imkânı sağlamaktadır. Bu bulgular, Karaz kültüründe önerilen yuvarlak plan › köşeleri yuvarlatılmış dikdörtgen plan dönüşümünü ilk kez stratigrafik olarak kanıtlamaktadır.

Bölgenin İlk Büyük Fırın Merkezi: Üretim Ekonomisine Yeni Bir Bakış
Kazının en dikkat çekici buluntularından biri, kare planlı, silindirik girişli ve kanal bağlantısına sahip büyük boyutlu fırın yapısıdır. İlk evresinde yuvarlak formlu olduğu belirlenen fırının daha sonra kare plana dönüştürülmüş olması, üretim teknolojisinin evrimine dair nadir bir örnek sunmaktadır.
Fırın çevresinde bulunan yoğun Karaz seramikleri, sivri dipli büyük kaplar ve üretim artıklarının varlığı, Değirmenler Höyüğü’nün bölgesel ölçekte merkezi üretim alanı işlevi gördüğünü göstermektedir. Bu yönüyle höyük, yalnızca yerleşim düzeni değil, aynı zamanda ekonomik organizasyonu açısından da benzersiz bir veri seti sunmaktadır.

Çevresel İzler: Su Kenarı Yerleşimi ve Organik Veriler
Kazı alanında tespit edilen sazlık döşemeler, duvar sıvaları ve deniz kabukları, höyüğün su kenarı yerleşimi karakterini doğrulamaktadır. Kazı ilerledikçe su çıkışının gözlenmesi, alanın tarihsel çevre koşullarının anlaşılması açısından önemli bilgiler sunmaktadır.
Organik materyallerin korunumu, hem arkeobotanik hem de çevresel arkeoloji açısından büyük bir şans olup, yerleşimin doğal çevreyle ilişkisini çözümlemede yeni araştırma kapıları açmaktadır.

Disiplinlerarası Bulgular ve Gelecek Planları
Altunkaynak ekibi, kazıların ilk aşamada kurtarma niteliği taşımasına karşın, elde edilen verilerin kapsamı nedeniyle çalışmanın büyük ölçekli bir arkeolojik projeye dönüşeceğini belirtmektedir. Stratigrafik dizilimin korunması, tabakalanmanın ayrıntılı belgelenmesi ve karbon analizleriyle desteklenen mimari buluntular, Değirmenler Höyüğü’nü Doğu Anadolu’nun erken kültürel tarihini anlamada referans noktası konumuna getirmiştir.
Araştırma ekibi, yakın gelecekte kazıların daha geniş bir alana yayılması ve veri çeşitliliğinin artmasıyla, bölgenin hem yerel hem de bölgesel tarihçesine yönelik kapsamlı sonuçlar elde etmeyi hedeflemektedir.
Muhammet Mutaf aa


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >