York Üniversitesi’nden arkeolog Penny Spikins yeni kitabýnda, insan atalarýmýzýn merhamet, nezaket ve güzellik anlayýþý gibi özelliklerinin, zekalarýnýn geliþiminden çok daha önce ortaya çýktýðýný öne sürüyor.
Spikins, ilk olarak, 3 milyon yýl önce yaþamýþ olan tarihöncesi insanýn atalarýndan Australopithecines türünün bireylerinin, yanlarýnda bebek yüzü þeklinde çakýltaþlarý taþýdýðý örneðini veriyor. Australopithecines türünün beyni, modern insanýn beyninin üçte biri boyuta sahip.

Australopithecinelerin yanýnda taþýdýðý bebek yüzüne sahip çakýltaþý, Makapansgat
1.5 milyon yýl öncesine gittiðmizde de, Homo ergasterlerin hasta aile üyelerine baktýðýný ve yardým ettiðini görüyoruz. Homo ergaster’in beyni ise modern insan beyninin %60’ý kadardý. 450,000 yýl önce ise yetiþkin Homo heidelbergensis bireyleri, engelli çocuklara bakýyorlardý.
Ýnsan zekasý ve sofistike bir dil ile iletiþim kurma yetisinin 500,000 ila 150,000 yýl önce geliþtiði düþünülüyor. Spikins “Uzmanlar geneldeinsan evriminin zeka sayesinde ilerlediðini, empati ve duygusallýðýn ise daha sonra geliþtiðini düþünür” diyor.
“Fakat gördüðümüz kanýtlar bunun tam tersi þekilde gerçekleþtiðini gösteriyor. Evrim bizi daha sosyal yaptý: bir dilimiz bile olmadan önce gruplar halinde yaþamaya ve birbirimize bakmaya baþlamýþtýk. Zekanýn evrilmesi de dahil olmak üzere, o zamandan beri yakaladýðýmýz tüm baþarýlar bu sosyallikten ortaya çýktý” diyor Spikins.
Spikins’in araþtýrmasý “Þefkat Bizi Nasýl Ýnsan Yaptý” (How Compassion Made Us Human) isimli yeni çýkan kitabýnda yayýnlandý.
Makapansgat Çakýl Taþý
Spikins’in kullandýðý en erken örneklerden biri, Güney Afrika’da bir maðarada bulunan, 3 milyon yýl önceye tarihlenen Makapansgat çakýl taþý. Makapansgat, çok yüze sahip taþ anlamýna geliyor.
Makapansgat taþý, küçük, 160 g aðýrlýðýnda kýrmýzý-kahverengi yeþim benzeri bir taþtan yapýlmýþ, doðal çentikleri ve aþýnma izleri sayesinde insan yüzüne sahip gibi görünen bir taþ. Makapansgat taþý büyük ihtimalle orjinal yerinden bir insan tarafýndan alýnýp baþka bir yere taþýnan, fakat bunun dýþýnda üstünde deðiþiklik yapýlmayan ilk eþya. Böyle eþyalara manuport adý veriliyor.
Australopithecineler bizim doðrudan atalarýmýzdý. 1930’lardaki arkeologlar, bir maðarada bulunan ezilmiþ kafataslarý ve kemikler yüzünden, onlarý katil maymun benzeri yaratýklar olarak tanýmlamýþtý.
Hatta bu türün keþfi 2001: Bir Uzay Destaný (2001: A Space Odyssey) filminin ilk sahnelerine ilham vermiþti. Bu sahneler de saldýrganlýk ve kavganýn, maymunlarýn insanlara evrilmesindeki iki önemli faktör olduðunu ima ediyordu.

2001: Bir Uzay Destaný (2001: A Space Odyssey) filminde maymunun saldýrganlýk gösterdiði sahne

2001: Bir Uzay Destaný (2001: A Space Odyssey) filmindeki saldýrgan maymunlar
Dr Spikins’e göre ise, australopithecineler kavga etmek yerine iþbirliði yaparak hayatta kalmýþlardý, zira diðer hayvanlar tarafýndan avlanýyorlardý. Spikins “ Olaðanüstü olan bu çakýltaþýnýn bir australopithecine tarafýndan maðarasýna kadar birkaç kilometre taþýnmýþ olmasý. Bu çakýltaþý onlara bir bebeðin yüzünü mü hatýrlattý? Bunu bilmek imkansýz, ama bu çakýltaþý örneði duygusallýk ve þefkate benzer birþeyin varolduðunun bulunan tek örneði de deðil” diyor.
Ýnsanda Duygusallýk ve Güzellik Anlayýþýnýn Geliþimi
Erken insanlarýn ayrýca bir güzellik anlayýþýna sahip olduðu düþünülüyor. Norfolk, Ýngiltere’de bulunan 250,000 yýllýk bir el baltasý bunun bir örneði. El baltasý, ortasýnda fosilleþmiþ deniz taraðý olan bir taþtan yapýlmýþ. Deniz taraðý fosili özellikle, bir güzellik anlayýþýyla taþ aletin tam ortasýna yerleþtirilmiþ.
Dr Spikins, böyle ince ve süslü aletler yaratmak ve savunmasýz bireylere bakmak gibi davranýþlarýn arkasýnda benzersiz bir insan duygusunun olduðunu söylüyor. “2 milyon yýl öncesinden beri erken insanlarýn, bize duygusal olarak benzediðini anlýyoruz” diyor Spikins.
“Doðuþtan bencil olduðumuz fikri modern ekonomiden geliyor, ve bizim arkeolojik buluntularý yorumlamamýzý da etkiliyor. Fakat keþfedilen kanýtlar, erken insanlarýn hayatta kalmasýnýn iþbirliðine dayanmýþ olacaðýný gösteriyor. Saldýrgan ya da bencil davranýþlar çok riskli olurdu.”
(Kaynak : Arkeofili)
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >