Blog

Haz26

Kadın Firavun Hatşepsut’un Heykelleri Neden Yok Edildi?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik MısırDeir El BahriFiravunHatşepsutIII ThutmoseThebes



Kadın Firavun Hatşepsut’un Heykelleri Neden Yok Edildi?

Firavun II. Thutmose’nin (yaklaşık MÖ 1.492 ila 1479) hem karısı hem de üvey kardeşiydi.

 

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

 

Antik Mısır’da güçlü bir kadın firavun olan Hatşepsut’un heykellerinin, ölümünden sonra neden yok edildiği nihayet anlaşıldı.

 

Hatşepsut’un sertleştirilmiş kireçtaşı heykelinden parçalar. C: Harry Burton, 1929; © The Metropolitan Museum of Art

Son 100 yıldır Mısırbilimciler, güçlü kadın firavun Hatşepsut öldüğünde, yeğeni ve halefi olan III. Thutmose’nin intikam peşine düştüğünü ve onun heykellerini kasıtlı olarak yok ederek halkın hafızasından silmeye çalıştığını düşünüyordu.

Ancak yeni bir araştırma, durumun tam olarak böyle olmadığını ortaya koyuyor. Evet, Hatşepsut’un birçok heykeli bilinçli şekilde kırılmıştı, fakat bir Mısırbilimciye göre, bu yıkımın nedeni ne cinsiyetiyle ne de onun varlığını unutturmakla ilgiliydi.

Antiquity dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, bu heykellerin yok edilme amacı, onların “etkisiz hale getirilmesi” yani sahip oldukları varsayılan doğaüstü güçlerin ortadan kaldırılmasıydı.

MÖ yaklaşık 1.473 ila 1.458 yılları arasında hüküm süren Hatşepsut, antik Thebes (günümüz Luksor) yakınlarındaki Deir el-Bahri’de muazzam güzellikte bir tapınak yaptırması ve günümüzde yeri hâlâ tartışmalı olan “Punt” ülkesine düzenlediği başarılı deniz yolculuğuyla tanınıyor.

Firavun II. Thutmose’nin (yaklaşık MÖ 1.492 ila 1479) hem karısı hem de üvey kardeşiydi. Normalde üvey oğlu III. Thutmose adına naiplik yapması bekleniyordu. Ancak Hatşepsut naiplik yapmakla yetinmedi, doğrudan firavun oldu ve III. Thutmose ancak sınırlı yetkilere sahip bir ortak hükümdar olarak yer aldı.


Hatşepsut’un heykel parçalarının yeniden birleştirilmesi. C: Harry Burton, 1929; © The Metropolitan Museum of Art

Hatşepsut’un ölümünün ardından, Deir el-Bahri’deki tapınak dahil birçok yerde heykellerinin kasıtlı olarak kırıldığı tespit edildi. 1920’ler ve 1930’larda arkeologlar, bu heykel parçalarını çukurlara gömülü şekilde buldular. Uzun süre, bu yıkımın Hatşepsut’un ölümünden sonra III. Thutmose’un emriyle gerçekleştiği ve bunun bir tür intikam olduğu sanıldı. Ancak yeni araştırmaya göre, bu heykeller aslında ritüel bir “etkisizleştirme” işlemi ile yok edilmişti — tıpkı diğer firavunların heykellerinde olduğu gibi.

Çalışmayı yürüten kişi, Toronto Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Jun Yi Wong. Wong, Deir el-Bahri’de 1920’ler ve 30’larda ortaya çıkarılan heykellerin arşiv kayıtlarını inceledi. Bu heykellerin yüz kısımlarının parçalanmamış olduğunu ve üzerlerindeki yazıların yok edilmediğini gördü. Bunun yerine, boyun, bel ve ayaklardan kırılmışlardı — bu da günümüz Mısırbilimcilerinin “ritüel etkisizleştirme” dediği sürecin tipik özelliklerinden biri.

Wong’a göre antik Mısırlılar, kraliyet heykellerini güçlü ve hatta canlı varlıklar olarak görüyorlardı. Bir firavun öldüğünde, heykellerini zayıf noktalarından (boyun, bel, ayak) kırarak bu gücü ortadan kaldırmak yaygın bir uygulamaydı.


Yüzü tamamen sağlam olan küçük bir diz çökmüş Hatşepsut heykeli. C: Harry Burton, 1929; © The Metropolitan Museum of Art

Wong şöyle diyor: “Mısır ve Sudan’daki birçok kazı alanında etkisizleştirilmiş heykel kalıntıları bulundu. Mısır arkeolojisi tarihindeki en bilinen keşiflerden biri olan Karnak Cachette’te yüzyıllar boyunca yaşamış firavunlara ait yüzlerce heykel tek bir çukurda bulunmuştu. Bu heykellerin büyük kısmı ritüel olarak etkisiz hale getirilmişti.”

Bu durum, Hatşepsut’un ölümünden sonra politik bir zulme uğramadığını göstermiyor. Wong, “Hatşepsut’un birçok anıtındaki isim ve görüntülerinin sistematik şekilde kazındığını biliyoruz. Bu zulüm kampanyasının III. Thutmose tarafından başlatıldığı açık, fakat tam olarak neden olduğu belirsiz” diyor.

Ancak Deir el-Bahri’deki heykellerin normal şekilde etkisizleştirilmesi, diğer yerlerdeki yıkımlarınsa daha şiddetli olması, bu zulmün kişisel değil, politik nedenlere dayandığını düşündürüyor.

Wong ayrıca şunları söylüyor: “Diğer firavunların heykelleri de ritüel olarak etkisiz hale getirilmiş. Hatşepsut’un Deir el-Bahri’deki heykelleri bu geleneksel biçimde kırılırken, diğer alanlardaki heykellerinin daha şiddetli tahrip edilmesi, III. Thutmose’un bu uygulamayı kişisel nefretten çok, siyasi zorunlulukla gerçekleştirdiğini gösteriyor olabilir.”

“Erken dönem Mısırbilimciler, III. Thutmose’un Hatşepsut’a büyük bir kin beslediğini varsaymıştı, ancak bu çok olası görünmüyor” diyor Wong.

“Heykellere yapılan muamele, Thutmose’un kişisel düşmanlık yerine ritüel ve pratik nedenlerle hareket ettiğini düşündürüyor.”

Wong sözlerini şöyle tamamlıyor: “III. Thutmose muhtemelen siyasi nedenlerden etkilenmişti — örneğin, Hatşepsut’un hükümdarlığının kendi firavunluk mirasını zayıflatabileceğini düşünmüş olabilir.”


Live Science. 24 Haziran 2025.

Makale: Wong, J. Y. (2025).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için