Blog
Kambur Balinanın Çıkardığı Sesler İnsan Diline Benziyor

Tıpkı insan dili gibi kültürel yolla aktarılan balinaların sesleri de, kullanımı belirli örüntülere uyan tekrar eden bölümler içeriyor.
Yaren Şener - www.arkeofili.com
Yeni bir araştırma, kambur balina seslerinde insan dillerinde görülen istatistiksel örüntülerin aynısını ortaya koydu.
Kambur balina. C: Pixabay
Dil, uzun zamandır benzersiz bir insan özelliği olarak kabul ediliyordu ve onu diğer tüm türlerin iletişiminden ayıran özelliklere sahip olduğu düşünülüyordu. Ancak, Science dergisinde yayımlanan araştırma, kambur balinanın çıkardığı seslerde insan dilinin ayırt edici istatistiksel yapısıyla aynı örüntüyü ortaya çıkardı.
Kambur balinanın çıkardığı sesler karmaşık, kültürel olarak aktarılan bir davranışın çarpıcı bir örneği. Ancak şimdiye kadar dil benzeri bir yapıya sahip olduğuna dair çok az kanıt vardı. Tıpkı insan dili gibi kültürel yolla aktarılan balinaların sesleri de, kullanımı belirli örüntülere uyan tekrar eden bölümler içeriyor.
İnsan dilinde bu özellikler, öğrenmeyi kolaylaştırır ve nesiller arası aktarımı mümkün kılar. Bu yeni araştırma, bebeklerin konuşma içindeki kelimeleri nasıl ayırt ettiklerini modelleyen yöntemleri, kambur balinaların ses kayıtlarına uygulayarak, tüm insan dillerinde bulunan aynı istatistiksel yapıları ortaya çıkardı.
Bu çalışma, daha önce fark edilmeyen bir yapıyı gözler önüne sererek, birbirinden evrimsel olarak oldukça uzak olan iki tür arasında — insanlarla kambur balinalar arasında — ortak bir iletişimsel özellik bulunduğunu ortaya koyuyor: iletişim sistemlerinin kültürel olarak aktarılması.
Kambur balinanın çıkardığı sesler, insan olmayan bir hayvanda sosyal olarak öğrenilmiş, kültürel olarak aktarılmış bir davranışın en çarpıcı örneklerinden biri. Balina sesleri sistematik bir yapı sergiliyor. Ancak şimdiye kadar bu yapının insan dilinin yapısına benzediğine dair çok az kanıt bulunuyordu. İnsana ait olmayan iletişimi incelemedeki en büyük zorluklardan biri, sistemin ilgili kısımlarının ne olduğunu bulmak.
Yazarların kaydetmiş olduğu önemli ilerleme, bebeklerin konuşmada kelimeleri nasıl keşfettiğine dair içgörüleri kullanmak ve bunları Yeni Kaledonya’da sekiz yıl boyunca toplanan kambur balina sesi verilerine uygulamaktı.
Yazarlar, balinaların çıkardığı seslerin bilinen tüm insan dillerinde bulunan aynı temel istatistiksel özellikleri gösterdiğini buldular. Araştırmacılar, sıklığı belirli bir eğriye uyan tekrar eden birimlerin varlığını tespit etti — bu türden bir dağılım, bugüne dek hiçbir insan dışı türde görülmemişti.
Bu çalışma, evrimsel olarak akraba olmayan insanlarla kambur balinalar arasında beklenmedik bir ortaklık olduğunu ortaya koyuyor — bu ortaklık, her iki türün iletişim sistemlerinin kültürel olarak aktarılması gerçeğinde yatıyor.
Bu bulgu, öğrenme ve aktarımın, bu tür sistemlerde yapıların ortaya çıkmasındaki kritik rolüne işaret ediyor. Daha önce sadece insanlara özgü olduğu düşünülen dilin temel yapısal özelliklerinin, evrimsel olarak çok uzak türler arasında da paylaşılabileceği görülüyor.
Balina seslerinin 2017 yılına ait bir kaydı. C: Operation Cetaces
St Andrews Üniversitesi’nden Dr. Ellen Garland, “Balina seslerindeki bu gizli dil benzeri yapının ortaya çıkması beklenmedik bir durumdu. Ancak bu durum bu kültürel davranışın, hayvanlar alemindeki karmaşık iletişimin evrimine dair önemli bir içgörü sağladığını güçlü bir şekilde gösteriyor” diyor.
“Balinalara ait sesler bir dil değil, semantik anlamdan yoksun. Bu, istatistiksel yapıya sahip olan insan müziğini daha çok andırıyor olabilir, ancak dilde bulunan ifade edici anlamı içermiyor.”
“Bebeklerden esinlenerek yaptığımız yöntemle tespit ettiklerimizin balinaların kendileri için de önemli olup olmadığı hala cevabı belirsiz bir soru olarak duruyor.”
İbrani Üniversitesi’nden Prof. Inbal Arnon, “Bebeklerin dili nasıl öğrendiğine dair içgörü ve yöntemleri kullanmak, balina seslerindeki daha önce tespit edilemeyen yapıyı keşfetmemizi sağladı” diyor.
“Bu çalışma, öğrenmenin ve kültürel aktarımın iletişim sistemlerinin yapısını nasıl şekillendirebileceğini gösteriyor. Karmaşık ardışık davranışların kültürel olarak aktarıldığı her yerde benzer istatistiksel yapıyla karşılaşabiliriz.”
“Bu durum, kambur balinaların tıpkı insan yavruları gibi, ses ögeleri arasındaki geçiş olasılıklarını izleyerek ve bu olasılıklardaki düşüşleri şarkıyı parçalara ayırmak için bir ipucu olarak kullanarak şarkılarını öğrenebilecekleri gibi ilginç bir olasılığı gündeme getiriyor.”
Edinburgh Üniversitesi’nden Prof. Simon Kirby, “Bu, dilin evrimine ilişkin anlayışımızın yalnızca en yakın primat akrabalarımıza değil, aynı zamanda doğadaki diğer yerlerdeki yakınsak evrim vakalarına da bakmamızla fayda sağlayabileceğini gösteriyor” diyor.
“Dilin anlamı ifade etme biçiminin ötesine bakarak, dilin nasıl öğrenildiğini ve kültürel olarak nesiller boyunca nasıl aktarıldığını düşünmeliyiz.”
“Bu bulgular, insan dilinin benzersizliği hakkındaki uzun süredir devam eden varsayımları sorgulayarak, evrimsel olarak uzak türler arasındaki derin ortaklıkları ortaya çıkarıyor.”
Makale 1: Inbal Arnon et al. (2025). Science.
Makale 2: Andrew Whiten et al. (2025). Science.
Makale 3: Mason Youngblood. (2025). Science Advances.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >