Blog

Kas14

Limyra Antik Kenti’nde 42 Yıllık Arkeolojik Sır Çözüldü: Zeus Tapınağı Gün Yüzüne Çıkarıldı

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Bizans SuruDoç Dr Kudret SezginFinikeGeleceğe MirasKlasik DönemKutsal AlanLikyaLimyraPropylonTemenosZeus Tapınağı



Limyra Antik Kenti’nde 42 Yıllık Arkeolojik Sır Çözüldü: Zeus Tapınağı Gün Yüzüne Çıkarıldı

Likya Kralı Perikle döneminde başkentlik yapan Limyra, Bizans döneminde de piskoposluk merkezi olarak varlığını sürdürdü.

 

www.arekolojikhaber.com

 

Antalya’nın Finike ilçesindeki Limyra Antik Kenti’nde 1982’den bu yana epigrafik kaynaklardan bilinen ancak yeri tespit edilemeyen Zeus Tapınağı’nın bir bölümü ortaya çıkarıldı. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü işbirliğiyle yürütülen kazılarda açığa çıkarılan yapı, kentin klasik dönemden Bizans’a uzanan yerleşim ve kutsal alan düzenine ilişkin temel bilimsel kabulleri yeniden şekillendiriyor.

Klasik Döneme Uzanan Kutsal Alanın Keşfi
Likya uygarlığının doğudaki önemli merkezlerinden biri olan Limyra Antik Kenti, Finike’nin kuzeydoğusunda Toçak Dağı eteklerinde yer almakta ve antik dönemde bölgenin siyasi, kültürel ve dinsel yaşamında önemli bir rol üstlenmekteydi. Likya Kralı Perikle döneminde başkentlik yapan Limyra, Bizans döneminde de piskoposluk merkezi olarak varlığını sürdürdü.

Kentte Avusturya Arkeoloji Enstitüsü ile koordineli yürütülen kazılar, bu yıl Hitit Üniversitesi’nden Doç. Dr. Kudret Sezgin başkanlığında yeni bir ivme kazandı. Çalışmalar kapsamında, 1982’den bu yana epigrafik belgeler aracılığıyla varlığı bilinen ancak fiziksel olarak bulunamayan Zeus Tapınağı’nın bir bölümü tespit edildi. Bu keşif, kentin klasik dönem kutsal alan düzeninin ilk kez somut verilerle belgelenmesini sağladı.

Sezgin, arkeolojik verilere göre Limyra’nın en erken şehirleşme sürecinin 2400 yıl öncesine, klasik döneme uzandığını belirtirken, tapınak keşfinin kentin dinsel topografyasında büyük bir boşluğu doldurduğuna dikkat çekti.

Doç. Dr. Kudret Sezgin

Tapınak Mimarisine İlişkin İlk Bulgular
Kazılarda tapınağın doğu cephesi olarak tanımlanan ana giriş bölümü ile ante duvarlarının önemli bir kısmı ortaya çıkarıldı. Ana cephenin yaklaşık 15 metre genişliğinde olduğu belirlendi. Bu mimari veriler, tapınağın klasik dönemde inşa edilmiş ve Hellenistik ile Roma dönemlerinde de kentin baş tanrısı Zeus kültünün merkezi olmaya devam etmiş olduğunu doğruluyor.

Tapınağın üzerine Bizans döneminde bir sur inşa edilmesi, kutsal alanın sonraki dönemlerde yeniden işlevlendirildiğini gösteriyor. Kutsal odanın (naos) günümüzde bir portakal bahçesi içinde özel mülk sınırlarında kalması nedeniyle kazı çalışmalarının bu alanda ancak kamulaştırma süreci tamamlandıktan sonra sürdürülebileceği belirtiliyor.

Kazılarda ele geçen seramik buluntular, Limyra’nın yerleşim tarihinin 5000 yıl öncesine kadar geriye çekilebileceğini göstererek bölgenin prehistorik dönemleri açısından da önemli yeni veriler sunuyor.

Kent Topografyasının Yeniden Değerlendirilmesi
Zeus Tapınağı’nın bulunması, Limyra’nın mekânsal organizasyonu ve antik kent planlamasıyla ilgili uzun süredir kabul gören bazı teorilerin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldı.

Sezgin’e göre Roma Caddesi altında tespit edilen propylon (anıtsal kapı), önceki araştırmaların aksine Hellenistik ya da Roma dönemine değil, klasik dönemde tapınağın kutsal alanına giriş sağlayan ana kapıya işaret ediyor. Bu bulgu, kentin kutsal alanının merkezi konumunu doğrularken, tapınağın kentsel aks içindeki yerinin daha net biçimde anlaşılmasını sağladı.

Ayrıca literatürde Hellenistik dönem suru olarak bilinen duvarın, aslında tapınağın kutsal alanını çevreleyen bir temenos duvarı olduğu sonucuna varıldı. Bu değerlendirme, Limyra’nın dini topografyasına ilişkin bugüne kadar yapılan sınıflandırmaları temelden etkiliyor.

Geleceğe Miras Projesi ve Yeni Araştırma Dönemi
Limyra Antik Kenti, 2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında koruma, planlama ve tanıtım çalışmalarına dahil edilmişti. Zeus Tapınağı’nın keşfi, kentin bu kapsamda yeniden ele alınacak restorasyon ve sunum stratejilerinde belirleyici bir rol oynayacak.

Doç. Dr. Sezgin, bu yıl başlayan yeni kazı döneminin Limyra için bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, tapınak buluntularının hem Likya arkeolojisi hem de Anadolu’da Zeus kültünün gelişimi açısından önemli bir bilimsel katkı sunduğunu ifade etti.

 

Süleyman Elçin aa

 
 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için