Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Nis2

Maðara Resimleri ve Dilin Kökenleri Arasýnda Baðlantý Olabilir

 |  Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  maðara resimleridilin kökenleridilkökenimgesembolizma

Maðara Resimleri ve Dilin Kökenleri Arasýnda Baðlantý Olabilir

Ýnsanlar evrimin en gizemli ürünlerinden biri olan dili nerede ve ne zaman geliþtirdi? MIT profesörü bu sorunun yanýtýný bulmak için maðaralara bakmamýz gerektiðini söylüyor.

Endonezya’da bulunan 40.000 yýllýk maðara resmi.

Temsil mi ritüel mi?

Ýnsanlýk tarihi boyunca dilin doðuþu ve geliþimi büyük oranda belirsizliðini korumakta. Ýnsan türünün yaklaþýk 200.000, insan dilinin ise en az 100.000 yaþýnda olduðu tahmin ediliyor.

Miyagawa evrimin %99.9999’u hakkýnda hiçbir fikir sahibi olmadýðýmýzý belirterek insan dilinin evrim sýrasýnda nasýl ortaya çýktýðýný anlamanýn son derece zor olduðunu söylüyor. Yine Miyagawa’nýn belirttiðine göre, dilin fosilleþmediði bir gerçek, ancak belki de maðara resimlerinde Homo sapiensin sembolik düþüncesini dýþa vurma sürecinin baþlangýcý görmek mümkün.

Her ne kadar en ünlüleri Fransa ve Ýspanya’da yer alsa da maðara resimlerine tüm dünyada rastlanýyor. Sembolik düþüncenin bir dýþavurumu olduðu düþünülen maðara resmi formlarýndan birinin- Güney Afrika’daki Blombos Maðarasý’nda aþýboyasý parçalarý üzerindeki geometrik oyuntularýn- en az 70.000 yaþýnda olduðu tahmin ediliyor. Bu tür bir sembolik sanatýn insanlarýn kendileriyle birlikte tüm dünyaya taþýdýklarý bir biliþsel kapasitenin göstergesi olduðu düþünülüyor.

Miyagawa maðara resimlerin, týpký insan dili gibi, baþta Avrupa, Orta Doðu ve Asya’da olmak üzere Homo sapiensin ayak bastýðý her kýtada rastlandýðýný söylüyor. Örneðin geçtiðimiz yýllarda bir grup araþtýrmacý Endonezya’da kabaca 40.000 yaþýnda olduðuna inandýklarý maðara resimlerinin bir kataloðunu hazýrladý. Bu maðara resimlerinin Avrupa’daki en bilinen maðara resimlerinden çok daha eski olduðu bildiriliyor.

Peki insanlarýn çýkardýklarý sesleri duvarlara resmettiði maðaralarda tam olarak ne yaþandý? Araþtýrmacýlar bu sorunun yanýtýna iliþkin açýklamalarýnda maðaralardaki akustik olarak “duyarlý noktalar”ýn toynak seslerini taklit eden birtakým sesler çýkarmak için kullanýldýðýný söylüyor. Araþtýrmacýlar bu görüþlerini maðara resimlerinin %90’ýnda toynaklý hayvanlara rastlandýðýný öne sürerek destekliyor. Bu resimlerin birtakým hikayeleri veya belirli bir bilgi birikimini temsil etmek için ya da ritüellerin bir parçasý olarak çizilmiþ olabileceði düþünülüyor.

Miyagawa “olaya, nesneye ve niteleme becerisine sahip insanlarýn” maðara resimleriyle dilin özelliklerini açýða vurduðunu öne sürüyor. Olay, nesne ve niteleme becerisi insan dilinin evrensel unsurlarýndan bazýlarý olan fiil, isim ve sýfatla paralellik oluþturuyor. Miyagawa akustik temelli maðara resimlerinin biliþsel sembolik zihnimizi þekillendirmede mutlaka bir rol oynamýþ olduðunu iddia ediyor.

Arjantin’de Eller Maðarasý olarak bilinen bir maðaradaki el þablonlarý.

Daha fazla çözümlemeye ihtiyaç var

Miyagawa, Lesure ve Nobrega tarafýndan öne sürülen iddialar bizi dilin kökeni hakkýnda daha fazla düþünmeye iten ve yeni araþtýrma konularýný iþaret eden akla yatkýn bir varsayýmdan öteye gidemiyor.

Bu varsayýmýn kanýtlanmasý için, maðara resimleriyle verilen görsel temsillerin sözdiziminin daha yoðun bir þekilde incelenmesi gerekiyor. Miyagawa, içeriðin tüm derinliðiyle incelenmesi gerektiðini, ayrýca Fransa’daki ünlü Lascaux maðara resimleri üzerinde de araþtýrmalar yapmýþ bir dilbilimci olarak resimlerde bir dilin varlýðýnýn aþikâr olduðunu belirtiyor. Ancak maðara resimlerinin ne kadarýnýn dilbilimsel açýdan yorumlanabileceði açýk uçlu bir soru olarak kalmaya devam ediyor.

Maðara resimlerinin uzun tarihi de gelecek araþtýrmalar için bir inceleme konusu. Maðara resimleri insan dilinin geliþimi dahilindeyse, doðru bir tarihlendirmeyle en eski maðara resimlerinin bulunmasý geliþimimizin oldukça erken dönemlerinde ortaya çýktýðý düþünülen dilin doðuþunun insanlýk tarihinde hangi noktaya yerleþtirileceði hususunda yardýmcý olacaðý ön görülüyor.

Miyagawa, esprili bir dille, varsayýmlarýn kanýtlanmasý için ihtiyacýmýz olan þeyin birinin Afrika’ya gidip 120.000 yaþýnda olan maðara resimlerini bulmasý olduðunu söylüyor.

Maðara resimlerinin biliþsel geliþimizin bir parçasý olarak derinlemesine incelenmesinin en azýndan, birçoklarýnca yalnýzca dekoratif amaçlý olduklarýna inanýlan bu resimleri kendi deneyimimiz üzerinden deðerlendirme eðilimimizi azaltabileceði söyleniyor.

Miyagawa araþtýrmalar doðru yolda ilerliyorsa, modalite arasý bilgi transferinin sembolik bir zihin geliþimine yardýmcý olmasýnýn mümkün olduðunu belirterek sözlerine sanatýn yalnýzca kültürümüze marjinal bir þey olmadýðýný ayný zamanda biliþsel becerilerimizin þekillenmesinde bir temel oluþturduðunu da ekliyor.


Makale: Miyagawa, S., Lesure, C., & Nóbrega, V. A. (2018). Cross-Modality Information Transfer: A Hypothesis about the Relationship among Prehistoric Cave Paintings, Symbolic Thinking, and the Emergence of Language. Frontiers in Psychology9, 115.

arkeofili

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için