Blog
Roma Ýmparatoru’nun 1900 Yýllýk Yazlýk Evi Burdur’da Bulundu
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumRoma Ýmparatoru’nun 1900 Yýllýk Yazlýk Evi Burdur’da Bulundu...
Yazar: Erman Ertuðrul Tarih: 19 Nisan 2017
Roma elitleri ve imparatorluk ailesi üyeleri, Burdur’daki Kibyratis bölgesinde yazlýk bir inziva yeri oluþturmuþ ve bu sýrada para kazanma þansýný da kaçýrmamýþtý.
Roma çiftlik merkezindeki kule, Kibyratis. F: Oliver Hülden, ÖAW-ÖAI
Roma imparatorluk ve elit ailelerinin yaþam tarzý, savaþtaki zaferleri, anýtsal miraslarý ve savurganlýklarý ile ilgili dedikodularýn ötesinde çok az bilinir. Fakat, yeni keþfedilen ve günümüzde Türkiye’nin güneybatýsýnda yer alan 1,900 yýllýk kýrsal mülkler, onlarýn, etraflarýnda daha az dalkavuk varken pastoral bir inziva yerinde nasýl yaþadýklarýný ve þarap ve çanak çömlek ihraç ederek Roma Ýmparatorluðu’nun Doðu illerinde nasýl para kazandýklarýný gösteriyor.
Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nden araþtýrmacýlar, Kibyratis daðlarýnda ortaya çýkarýlan mülklerden birisinin, Ýmparator Marcus Aurelius’un ailesine (MS. 161-180) ait olduðunu söylüyor.
Kibyratis’in iç bölgeleri, 2008 yýlýnda kapsamlý bir arkeolojik araþtýrmalar baþlayana kadar nispeten keþfedilmemiþti. Kazýlar, þimdiye kadar sadece yazýtlardan bilinen Kibyra Antik Kenti’ne ait büyük kýrsal mülkleri ortaya çýkardý. Enstitü tarafýndan yapýlan analize göre, bu mülklerden dördü, imparatorluk ailesi de dahil olmak üzere yerel ve Roma soylularýna aitti.
Asar Tepe’deki yüzey araþtýrmalarý. Buranýn en azýndan bir kýsmý Calpurnii mülkiyetindeydi ve çanak çömlek üretimi kalýntýlarý bulundu. F: Oliver Hülden, ÖAW-ÖAI
Arkeolojik kalýntýlar aðýr hasar görmüþ olsa da, yapýlarda açýkça mozaikler, mermer duvar dekorasyonlarý ve kil su borularý vardý. Ayrýca bu yapýlarýn tarýmsal odaklý yapýldýðý, bulunan metal eþyalardan ve þarap yapmak için kullanýldýðý neredeyse kesin olan mermer preslerle açýk bir þekilde tespit edildi.
Bu tarýmsal iþletmeler, sahipleri için servet yaratmakla kalmayýp, ayný zamanda tatil evi olarak da hizmet ediyordu gibi gözüküyor.
Bir mülkün yanýnda bulunan adak sunaðýnda, üst sýnýf bir av partisini anlatan bir þiir yer alýyor. 2. yüzyýlýn ortalarýnda, Attaleia’da (bugünkü Antalya) yaþayan Calpurnii’nin onur verici senatör ailesinden Marcus Calpurnius Longus, kýrsal mülkünü ziyaret etmek için sahilden Kibyratis daðlarýna gitti. Bir av partisi sýrasýnda muhteþem boynuzlu bir dað keçisini öldürdü ve topraklarýný ve hayvanlarýný korumak için tanrýlara kurban etti.
Asar Tepe’de bulunan çömlek parçalarýnýn incelenmesi, Sazak köyü yakýnlarý. F: Oliver Hülden, ÖAW-ÖAI
2. yüzyýlýn sonlarýna doðru Calpurnii, Kibyratis’te mülklerini kaybetti ve bu mülkler bilinmeyen nedenlerle Ýmparatorluk ailesine verildi.
Yeni sahiplerden birinin, Marcus Aurelius’ýn kýzkardeþi olan Annia Cornifica Faustina olduðunu biliyoruz. Onun hakkýnda çok az þey bilinse de, gelecekte Roma’nýn beþ iyi imparatorundan en sonuncusu olacak abisi Marcus Aurelius ile Roma’da beraber yetiþtirildiðini biliyoruz.
Marcus Calpurnius Longus’un adak sunaðý taþ yazýt. F: Oliver Hülden, ÖAW-ÖAI
Arkaik yerleþimin bulunmasý
Bir þehir olarak Kibyra’nýn geçmiþi milat tarihine kadar uzanýyor, ancak bölgenin 1. yüzyýlda Roma fethinden sonra kent, önemli bir bölgesel ticaret merkezi haline geldi.
Yaklaþýk 2000 yýl önce, Ýmparator Augustus döneminde Kibyra Antik Kenti’nden antik coðrafyacý Strabon, “Kibyra 30,000 asker ve 2,000 atlý asker saðlayabilir.” diyor.
Akademisyenler ayrýca MÖ. 7. ve 6. yüzyýllara tarihlenen Arkaik-Klasik yerleþim yerlerini tespit etti. Bu kasaba, Gölhisar Gölü’nün küçük bir yarýmadasýnda bulunan Helenistik kentten yaklaþýk 10 km uzaklýkta. O zamanlar burasý, Kabalis olarak adlandýrýlýyordu ve efsanevi kral Kroisos (Karun) tarafýndan idare edilen Lydia imparatorluðunun güney cephesine aitti.
Kabalis’te aslan kabartmasýyla birlikte Lidya mezarý. Arkaik Dönem. F: Oliver Hülden, ÖAW-ÖAI
Arkeolojik olarak hala cevaplanamamýþ sorulardan birisi de, Küçük Asya’da kýrsal seramik üretimi olup olmadýðý. Bu soru her ne kadar önemli görünmese de, gerçek “fabrikalarý” geride býrakmak oldukça zordu.
Açýkça görülüyor ki, Kibyra Antik Kenti’nde ve 100 kilometre uzaklýktaki Sagalassos antik Kenti’nde seramik yapýlýyordu. Zira Kibyratis’in güneyindeki Likya bölgesinde ortaya çýkarýlan 2. yüzyýl yazýtýndan baþka, kýrsal çömlekçilerden söz edilmedi ve bulunmadý.
Bununla birlikte araþtýrmacýlar, en azýndan kýsmen Calpurnii mülkiyetine ait küçük bir tepe olan Asar Tepe’nin eteðinde, þaþýrtýcý derecede yüksek miktarda parçalanmýþ seramik kaplar ile yaklaþýk bir düzine fýrýn kalýntýsý buldu. Öylesine harap olmuþlardý ki, onlarýn iþlevleri yalnýzca ateþ ve kalýntý izlerine ve çok sayýda çanak çömlek parçasýna dayanýlarak çýkartýlabildi. Bunlar büyük bir ihtimalle fýrýndý.
Lymra, kýrsal kutsal alandaki bir stel. F: Oliver Hülden, ÖAW-ÖAI
Buna ek olarak, iç yüzeylerine basýlan alçak kabartma desenli seramik kaplarýn yapýlmasý için kullanýlan kalýp kaplarýn kalýntýlarý keþfedildi. Yani Kibyra’nýn kýrsal kesiminde, kýrsal alanlardan biriyle baðlantýlý olarak seramik üretimi yapýldýðý açýkça görülüyor. Ayrýca bu üretim, sadece piþirme ürünleri deðil, kaliteli yemek takýmlarýný da içeriyordu.
Tepenin eteklerindeki tarlalar günümüzde halen kullanýlmakta ve muhtemelen tahýl, zeytin ve þarap da üretilmekte. Romalýlar ayrýca arkeologlarýn bölgede bulduðu çok sayýdaki mermer preslerle þaraplar da yapýyordu.
Burada üretilen tarým ürünleri muhtemelen hem bölge içinde satýlýyor hem de ihraç ediliyordu. Aslýnda, Roman ekonomisi tarýma dayanýyordu ve Ýmparatorluk’taki kýrsal alanlarýn çoðu da bu amaçla hizmet ediyordu. Keþfedilen Calpurnii mülkiyetinde, tarým ile birlikte seramik üretimi de vardý.
Kalýp kap parçasýnýn çizimi, Kibryatis. Çizim: K. Kugler/ edit: N. Gail
Kibele tarafýndan korunuyor
Arkeologlarýn hayvancýlýk için bulduklarý kanýtlar, açýkça koyun ve keçileri tutmak için yapýlmýþ, yuvarlak planlý duvarlara sahip çiftliklerden oluþuyor. Bu çiftliklerden birinin yanýnda, kayaya oyulmuþ, tahtta oturan bir ana tanrýça Kibele heykeli de bulundu.
Ýkinci bir kabartmada ise, yerel çobanlarýn giydiði bir üst giyen ve bir kurt tarafýndan saldýrýya uðrayan bir adam bulundu. Görünen o ki, adam bu saldýrýdan kurtuldu ve daha sonra bu kabartmalarý, kendisini koruduðu için tanrýçaya ithaf etti.
Marcus Calpurnius Longus, Kibyratis daðlarýndaki dað keçisi için þanslý bir ava çýkmýþtý. Yaklaþýk olarak ayný dönemde ve ayný bölgede, bir çoban, kurtlarýn saldýrýsýndan þanslý bir þekilde kurtulmuþtu. Her ikisi de, yaklaþýk 2000 yýl sonra buradaki kalýntýlarýna bakan arkeologlarýn ve tarihçilerin, kýrsal yaþamlarýný anlamaya çalýþacaðýný düþünmemiþti.
Haaretz.com. 16 Nisan 2017.-www.Arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >