Blog
Şavşat’ın 150 Yıllık Geleneği: Berobana ile Birlik ve Bereket

Şavşat’ın 150 Yıllık Geleneği: Berobana ile Birlik ve Bereket
www.arkeolojikhaber.com
Artvin’in Şavşat ilçesinde yaklaşık 150 yıldır sürdürülen “Berobana” geleneği, toplumsal dayanışmanın ve kültürel sürekliliğin güçlü bir ifadesi olarak varlığını koruyor. Eski bir yılbaşı ritüeli olarak ortaya çıkan gelenek, günümüzde yaz aylarında köy halkının yoğun katılımıyla icra ediliyor. Gürcü kültürel mirasının izlerini taşıyan Berobana, mizahi ve dramatik ögeleri bir araya getirerek sosyal bütünleşmeyi pekiştiriyor.

Berobana’nın Kökeni ve Ritüel Unsurları
Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı köylerde icra edilen Berobana geleneği, yaklaşık 150 yıllık bir geçmişe sahiptir. Gürcüce “beri” (ihtiyar) ve “bana” (kadın) kelimelerinden türeyen bu isim, ritüelin merkezinde yer alan karakterlere işaret eder. Oyunda bir erkek, kadın kılığına girerek “bana” rolünü üstlenir. Diğer erkekler ise sırtlarına yastık bağlayarak, keçi yünü ve koyun postundan yapılan “kabalak” şapkalarıyla “beri” karakterine bürünürler.
Tören sırasında oyuncular, bir evde hazırlık yaptıktan sonra akordeon eşliğinde köy halkının karşısına çıkar. Ardından ev ev dolaşarak kaymak, mısır unu ve tuz gibi temel malzemeler isterler. Talep edilen ürünlerin verilmemesi durumunda, mizahi öğelerle harmanlanmış korkutma sahneleri canlandırılır. Toplanan malzemelerle hazırlanan “Haviçs” yemeği, tüm köy halkına dağıtılarak paylaşımın ve bereketin sembolü haline gelir.
Kültürel Mirasın Geleceğe Taşınması
Berobana yalnızca bir oyun değil, köy halkının kolektif kimliğini güçlendiren bir sosyal pratik olarak dikkat çeker. Oyun sonunda “bana” karakterinin kaçırılma girişimleri, “beri” karakterleri tarafından engellenir; ancak finalde karakter, kendi seçtiği kişiyle “kaçmaya” izin verilerek sembolik bir uzlaşı sağlanır. Bu süreç, toplumsal çatışmaların oyun yoluyla çözümlenmesini temsil eder.
Geleneğin en önemli boyutlarından biri de kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Katılımcılar, kıyafetleri çoğunlukla kendileri diker ve böylece üretim süreci de kültürel hafızanın bir parçası haline gelir. Köy sakinlerinden Selma Gümüş, geleneklerini çocuklarına aktarma sorumluluğunu vurgularken, Ekrem Sancar ise Berobana’nın “birlik ve beraberliğin sembolü” olduğunu ifade eder. Bu tanıklıklar, ritüelin yalnızca folklorik bir eğlence değil, aynı zamanda toplumsal hafızanın diri tutulmasına hizmet eden bir değer olduğunu ortaya koymaktadır.
Günümüzde Berobana, yerel halkın olduğu kadar kültürel miras araştırmacılarının da ilgisini çekmektedir. Yaz aylarında düzenlenen bu geleneksel etkinlik, köy turizmine katkı sağlamakta ve bölgenin kültürel kimliğinin tanıtımında önemli bir rol üstlenmektedir. Kültürel sürekliliğin en somut örneklerinden biri olan Berobana, hem bir folklor öğesi hem de kültürel antropoloji açısından zengin bir inceleme alanı sunmaktadır.
AA Dilara İrem Sancar
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >