Pek çok işbirliği ve birçok farklı uzmanlık alanının ortak çalışması ile 2.000 yıllık bir yüzü artık görebiliyoruz. C: Royal Commission for AlUla

Kuzeybatı Arabistan’ın çöllerinde, görkemli El-Ula vadisinden kısa bir mesafede antik Hegra şehri yer alıyor. Bir zamanlar Nebatiler için önemli bir ticaret merkezi olan Hegra, bilim ve sanatı bir araya getiren çığır açıcı bir projenin odak noktası haline geldi ve bizi ilk kez bir Nebati kadınla yüz yüze getiriyor.

Türünün ilk örneği olan rekonstrüksiyon, Suudi Arabistan’ın kuzeybatısındaki antik vaha kenti El-Ula’da yer alan bir arkeolojik alan olan Hegra’daki 2.000 yıllık bir mezarda, 2015 yılında keşfedilen Nebati bir kadın olan Hinat’ın kalıntıları üzerine modellendi.

Çok disiplinli uzmanlardan oluşan bir ekip, antropolojik ve arkeolojik verileri kullanarak mezarda bulunan kemik parçalarını, kadının görüntüsünü yeniden yaratmak için yeniden oluşturdu. Bir heykeltıraş daha sonra kadının yüzünü hayata geçirmek için bir 3B yazıcı kullandı.

Nebatiler, 2.000 yıl önce kuzey Arabistan ve Doğu Akdeniz’de yaşayan eski bir Arap uygarlığıydı. Ürdün’deki antik şehir Petra, Nebatiler tarafından baharat, ilaç ve kumaş için canlı ve ticari bir uluslararası ticaret merkezi haline gelen krallıklarının başkentiydi.

Krallıkları genişledikçe, MÖ 1. yüzyılda Petra’nın yaklaşık 500 km güneyindeki Hegra’ya yerleşerek yeni ticaret ve kültür merkezleri kurdular. Eşsiz uygarlıkları, değerli malların ticaretindeki rollerinden gelen zenginlikleriyle körüklenen farklı kültürlerin unsurlarını harmanladı ve Hegra’yı çevreleyen kumtaşı kayalıklara inanılmaz derecede ayrıntılı mezarlar oydular.

Hegra Karşılama Merkezi’nde, geçmişi 2000 yıl öncesine dayanan Nebati uygarlığının bir üyesi olan ve “Hinat” olarak bilinen kadim bir kadının yeniden yapılandırılmış yüzü sergileniyor. C: Royal Commission for AlUla

2.000 yıl sonra, Hegra yerleşim bölgesinin kenarındaki dağlık bir çıkıntı olan Jabal Ahmar’a oyulmuş mezarları araştıran arkeologlar, yakından incelemek için mezarlardan birini seçtiler. “Wahbu’nun kızı Hinat’ın Mezarı” olarak bilinen bu mezar, gömülü insan kalıntıları (kemikler, deri ve hatta saçlar) gibi alışılmadık derecede iyi korunmuş materyallerin yanı sıra tekstil, deri, bitkisel maddeler ve diğer maddelerle doluydu.

Projenin direktörü arkeolog Laila Nehme, “Nebatiler biraz gizemli: Çok şey biliyoruz ama aynı zamanda çok az şey biliyoruz çünkü onlar herhangi bir edebi metin veya kayıt bırakmadılar. Bu mezarı kazmak, ölümden sonraki yaşam hakkındaki fikirleri hakkında daha fazla şey öğrenmek için harika bir fırsattı.” diyor.

“Bu mezarın cephesinde Hinat adlı bir kadına ait olduğunu söyleyen çok güzel bir yazıt var.”

Hinat kimdi? kesin olarak bilmiyoruz. Ancak MS 60 veya 61’de mezarının girişinin üzerindeki bir panele şu mesaj kazınmıştı: “Bu, Wahbu’nun kızı Hinat’ın kendisi, çocukları ve onun soyundan gelenler için sonsuza dek yaptığı mezardır. Ve hiç kimsenin onu satmaya, ödünç vermeye veya kiraya vermeye hakkı yoktur. Ve kim bundan başkasını yaparsa, onun payı meşru varisine geri döner. Nebatiler Kralı Maliku’nun krallığının yirmi birinci yılında.”

Mezarın analizi, 80 kadar kişinin son dinlenme yeri olduğunu ortaya koydu. Bir alanda, bir yetişkin ve üç çocuk olmak üzere en az dört kişinin kalıntılarını taşıyan ahşap bir tabut vardı. Başka yerlerde kemikler, kumaşlar ve deri, görünüşe göre kolye olarak yaratılmış kuru hurma dizileriyle birbirine karışmıştı.

Mezarda ortaya çıkarılan malzemelerden olabildiğince fazla bilgi toplamak, merak uyandıran bir fikre yol açtı. Adli tıp ve paleopatolojide (eski insanlarda hastalıkların incelenmesi) mevcut bilgileri, burada ölen ve gömülen kişinin yüzünü yeniden oluşturmak için kullanabilir miyiz?

Ama kimi seçmeliydi? Mezardaki iskeletlerden birinin analizi, bunun 40 ila 50 yaşlarında, yaklaşık 1,6 metre boyunda bir kadın olduğunu ortaya çıkardı ve kalıntılarının doğası, onun orta sosyal statüye sahip olduğunu gösteriyordu. Arkeologlar mezarın yazıtından yola çıkarak ona Hinat adını verdiler ve Hinat projenin odak noktası oldu.

Artık tarih meraklıları, El-Ula’daki Hegra karşılama merkezinde sergilenen Hinat isimli kadın ile tanışma fırsatı bulacak.

Bir zamanlar uluslararası ticaret için gelişen bir merkez ve Nebatiler’e ev sahipliği yapan UNESCO Dünya Mirası listesindeki Hegra, 2020’de turizm bölgesi olarak açıldı.

Nebati uygarlığı önemli tarihsel metinler bırakmadı ve onunla ilgili bilgiler Orta Doğu’daki mezarlar ve kayalar üzerindeki yazıtlardan veya arkeolojik keşiflerden geliyor.

CNN. 7 Şubat 2023.

National Geographic.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >