Blog
Taş Tepeler’de Neolitik Sanat İlk Kez Sergiye Çıkıyor
Göbeklitepe ve Karahantepe kazılarında bu yıl bulunan 3 boyutlu insan figürleri, Taş Tepeler bölgesindeki insan temsillerinin çeşitliliğini ortaya koyuyor.
www.arkeolojikhaber.com
Şanlıurfa’da 5 yıldır sürdürülen Taş Tepeler Projesi kapsamında Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç ve Sefertepe’de ortaya çıkarılan 29 özgün Neolitik eser, 2026 yılında ilk kez sergilenecek. 3 boyutlu insan heykelleri, sembolik objeler, takılar ve hayvan betimlemeleri içeren buluntular, dönemin ritüel ve süslenme kültürüne dair yeni ipuçları sunacak özel bir seçkiyle Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde tanıtılacak.

Neolitik Dönemin Şifrelerini Çözmeye Yönelik Uluslararası Proje
Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı arkeoloji projelerinden biri olan Taş Tepeler, neolitik çağın yaşam pratiklerini ve inanç sistemlerini anlamaya yönelik bütüncül bir çalışma olarak dikkat çekiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Göbeklitepe başta olmak üzere toplam 12 arkeolojik alanda sürdürülen proje, aynı anda pek çok yerleşimde yürütülen sistematik kazı çalışmalarıyla uluslararası literatürde önemli bir konuma yerleşiyor.
Bu kapsamda, İngiltere, Almanya, Japonya gibi ülkelerden gelen araştırmacıların da yer aldığı çok uluslu bilim kurulu, toplam 36 profesör ve 219 akademisyenin katılımıyla çalışmalarını sürdürüyor. Kazılarda elde edilen bulgular yalnızca Anadolu neolitik kültürünü değil, insanlık tarihinin erken sosyal örgütlenme biçimlerini de yeniden değerlendirmeye açıyor.

3 Boyutlu İnsan Heykelleri ve Ritüel Nesneler İlk Kez Gün Yüzünde
Göbeklitepe ve Karahantepe kazılarında bu yıl bulunan 3 boyutlu insan figürleri, Taş Tepeler bölgesindeki insan temsillerinin çeşitliliğini ortaya koyuyor. Bu heykellerin dönemin sosyal ritüellerinde önemli bir rol üstlendiği düşünülüyor. Eserler arasında ayrıca leopar heykeli, farklı taş türleri kullanılarak yapılan sembolik objeler ve süsleme amaçlı takılar da bulunuyor. Bu buluntu grubu, hem ikonografik çeşitlilik hem de teknik işçilik bakımından neolitik sanatın zenginliğini gözler önüne seriyor.
Prof. Dr. Necmi Karul, yapılan seçkide önceliğin 3 boyutlu insan tasvirlerine verildiğini belirtirken, takı ve sembolik objelerin de dönemin estetik tercihleri hakkında önemli bilgiler sunduğunu ifade etti. Farklı hammaddelerin kullanılması, üretim teknikleri ve ritüel bağlamları bu seçkinin oluşturulmasında temel kriterler oldu.

2026 Sergisi için Özel Seçki: Malzeme, Amaç ve Estetik Birlikte Okunacak
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde 2026 yılı boyunca sergilenecek seçki, dönem insanının düşünsel dünyasını estetik üretim üzerinden okumayı hedefleyen bir kurgu ile sunulacak. Karul, “Bu yıl ortaya çıkarılan eserlerin çokluğu seçkiyi zorlaştırdı; ancak amacımız, sadece eserleri göstermek değil, üretildikleri bağlamı anlaşılır kılan bir hikâye sunmak” diyerek serginin bilimsel yaklaşımını özetledi.
Seçkideki takılar, günlük kullanımın ötesinde kimlik, toplumsal statü ve kutsal ritüellerle ilişkilendirilen nesneler olarak tanımlanıyor. Küçük ölçekli sembolik eserler ise hem tekil anlamlar taşıyor hem de yapı kompleksleriyle ilişkilendirildiğinde “kolektif inanç alanının maddi izleri” olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle sergide nesneler kronolojik sırayla değil, işlevsel ve sembolik kategoriler ekseninde sınıflandırılacak.

Neolitik Kültürün Kamusal Sunumunda Yeni Adım
Taş Tepeler Projesi’nin 5. yılına denk gelen bu sergi, sadece bilimsel araştırmaların sonucu değil, neolitik kültürün kamusal sunumunda da yeni bir aşama olarak görülüyor. Projenin arkeolojik üretimi ile müze ziyaretçisinin deneyimini buluşturan bu yaklaşım, Türkiye’de erken dönem kültür mirasının tanıtımında örnek olarak değerlendiriliyor.
Rauf Maltaş aa





Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >