Blog
Urartu’nun Taşla Yazdığı Tarih: Kef Kalesi’ne Uluslararası Ziyaret
Doğu Anadolu’nun eşsiz doğası içinde, Van Gölü’ne hakim bir tepeye inşa edilmiş olan Kef Kalesi, binlerce yıllık geçmişiyle tarih tutkunlarını kendine çekmeye devam ediyor.
www.arkeolojikhaber.com
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde yer alan ve Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa ettirilen Kef Kalesi, tarih ve gizem meraklılarının yeni rotası oluyor. Farklı ülkelerden gelen 33 kişilik grup, kaleyi gezerek hem tarihi yapıyı hem de süren kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Yalnızca \%1’i gün yüzüne çıkarılmış olan kale, devasa taş blokları, stratejik konumu ve çözülmeyi bekleyen sırlarıyla hem bilim insanlarını hem de turistleri büyülemeye devam ediyor.
Urartu’nun Zirvedeki Mirası: Kef Kalesi
Doğu Anadolu’nun eşsiz doğası içinde, Van Gölü’ne hakim bir tepeye inşa edilmiş olan Kef Kalesi, binlerce yıllık geçmişiyle tarih tutkunlarını kendine çekmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde, aralarında senaristlerin de bulunduğu 33 kişilik uluslararası bir grup, kaleyi ziyaret etti.
Misafirleri Adilcevaz Belediye Başkanı Abdullah Akbaba ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun karşıladı. Ziyaretçilere hem Urartu uygarlığının izleri hem de devam eden kazı çalışmaları hakkında detaylı bilgi verildi.
"Bu Kalenin Sırrı Sizi Buraya Getirdi"
Belediye Başkanı Abdullah Akbaba, kalenin MÖ 8. yüzyılda hüküm süren Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa edildiğini ve Süphan Dağı eteklerinde, Van Gölü'ne bakan stratejik bir noktada konumlandığını belirtti.
“Şehir merkezinden 650 metre yüksekteyiz. Tonlarca ağırlıktaki taşlar nasıl buraya taşındı, hâlâ bilmiyoruz. Bu gizem, Mısır piramitleriyle yarışacak düzeyde,” diyen Akbaba, kalenin 200 bin metrekarelik bir alana yayıldığını ve henüz yalnızca %1’lik kısmının kazıldığını ifade etti.
Alt şehir, üst şehir ve saray bölümlerinden oluşan kale, yüzeyden bakıldığında bile görkemini ortaya koyarken, yer altında daha birçok sırrı barındırıyor.
Kazılarda Gizli Tarihe Yolculuk
Ziyaretçiler, Doç. Dr. İsmail Coşkun rehberliğinde kalede sürdürülen kazı alanlarını gezdi. Coşkun, hem arkeolojik yöntemleri hem de bugüne kadar elde edilen bulguları ziyaretçilere aktardı. Urartu dönemine ait mimari detaylar, seramik parçaları ve bazalt taş işçiliği, ziyaretçilerin ilgisini çekti.
Coşkun ayrıca, Kef Kalesi'nin Urartu mimarisinin mühendislik başarısını yansıttığını vurgulayarak, bu mirasın korunması ve tanıtılması için ulusal ve uluslararası destek çağrısında bulundu.
Turizme Açılan Antik Bir Kapı
Bitlis ve çevresi için önemli bir kültür turizmi potansiyeli taşıyan Kef Kalesi, son dönemde sadece akademik çevrelerin değil, tur rehberlerinin, belgesel yapımcılarının ve tarih meraklılarının da ilgi odağında.
Yapılan tanıtım çalışmaları sayesinde Kef Kalesi, sadece tarihî bir miras değil, aynı zamanda bölgeye ekonomik katkı sağlayacak bir turizm destinasyonu haline gelme yolunda. Göl manzarası, nefes kesen doğası ve arkeolojik zenginlikleriyle burası artık sadece geçmişe değil, geleceğe de açılan bir kapı.
Harun Nacar - aa
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >