Blog
Yamula Barajı’nda 7,7 Milyon Yıllık Üç Fil Kafatası ve Kılıç Dişli Kaplan Fosili Bulundu

Kazı alanının en dikkat çekici özelliği, megafauna niteliği taşıyan dev fosillerin korunma durumunun olağanüstü iyi olmasıdır.
www.arkeolojikhaber.com
Kayseri’deki Yamula Barajı çevresinde sürdürülen paleontolojik kazılarda 7,7 milyon yıllık üç fil kafatası keşfedildi. Prof. Dr. Okşan Başoğlu ve Prof. Dr. Pınar Gözlük Kırmızıoğlu’nun bilimsel danışmanlığında yürütülen çalışmalar, Anadolu’nun Geç Miyosen dönemi faunasına ışık tutuyor. Araştırmacılar, “fil bölgesi” olarak adlandırılan alanda bulunan fosillerin dünya literatürü açısından dikkat çekici olduğunu ve bölgenin paleocoğrafyasına dair önemli bilgiler sunduğunu belirtiyor.
Yamula’da Paleontolojik Araştırmaların Arka Planı
2017 yılında bir keçi çobanının ihbarıyla gündeme gelen fosil buluntuları, 2018’den itibaren bilimsel kazı çalışmalarına dönüştü. Kayseri Müze Müdürlüğü başkanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle yürütülen kazılar, Prof. Dr. Okşan Başoğlu ve Prof. Dr. Pınar Gözlük Kırmızıoğlu’nun danışmanlığında devam ediyor. Yamula Barajı çevresi, zürafa, mamut, gergedan, üç toynaklı atlar, bovid türleri ve kaplumbağa fosilleriyle zengin bir biyolojik çeşitlilik sunarak Anadolu’nun Geç Miyosen dönemi ekosistemine dair önemli ipuçları veriyor.
Bu Yılın Kazı Sezonu: “Fil Yılı”
Uzman arkeolog Ömer Dağ, bu yılki kazı sezonunun özellikle fil buluntuları açısından verimli geçtiğini vurguladı. 2018’den bu yana yalnızca iki kafatası bulabildiklerini, ancak 2025 sezonunda üç tam ya da tama yakın kafatası keşfettiklerini belirten Dağ, bu fosillerin bir tanesinde alt çenenin de korunduğunu ifade etti. Çevril Mahallesi’nde gerçekleştirilen kazılar sonucunda elde edilen fosillerin 7,7 milyon yıl öncesine tarihlendiği radyoizotop analizleriyle teyit edildi. Ekip, bu yoğunluğu nedeniyle bölgeyi “fil bölgesi” olarak adlandırıyor.
Dünya Literatürüne Katkı: Megafauna Buluntuları
Kazı alanının en dikkat çekici özelliği, megafauna niteliği taşıyan dev fosillerin korunma durumunun olağanüstü iyi olmasıdır. Bulunan kafataslarının büyüklüğü ve bütünlüğü, uluslararası paleontoloji çevrelerinde ilgi uyandırdı. Bu fosiller, yalnızca tür tanımlamaları açısından değil, aynı zamanda Anadolu’nun Geç Miyosen dönemindeki ekolojik yapısının yeniden inşasında da kritik rol oynuyor. Araştırmacılar, filler arasındaki mekânsal dağılımın o dönemki çevre koşullarını, özellikle de bataklık ve ağaçlık alanların varlığını ortaya koyduğunu belirtiyor.
Çeşitli Türler ve Yeni Bulgular
Bu sezon yalnızca fil değil, üç toynaklı at, gergedan ve kılıç dişli kaplan gibi etçil türlere ait fosiller de tespit edildi. Böylece Yamula Barajı çevresi, Anadolu’da bir dönemin ekosistem çeşitliliğini yansıtan önemli bir “fosil yatağı” konumuna geldi. Elde edilen bulgular, Anadolu’nun Afrika ve Asya arasında biyolojik bir köprü olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Araştırmacılar, gelecek sezonlarda devam edecek kazıların, bölgenin paleocoğrafyası ve iklim geçmişi hakkında daha ayrıntılı veri sağlayacağını öngörüyor.
AA Esma Küçükşahin
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >