Blog

May9

Zelve problemi: Önce turizm mi kayrılmalı yoksa kültürel ve doğal miras mı korunmalı?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Açık Hava MüzesiDükkanGöreme Milli ParkıKapadokyaPeribacalarıZelve



Zelve problemi: Önce turizm mi kayrılmalı yoksa kültürel ve doğal miras mı korunmalı?

Üç vadiden oluşan Zelve, özellikle 9. ve 13. yüzyıllarda bölgenin önemli bir yerleşim yeri ve önde gelen dini merkezi olarak dikkati çekmekte.

 

www.arkeolojikhaber.com

 

Kapadokya’nın bitmeyen sınavı arkeolojik ve kültürel doğal mirasın korunması ve turizm politikaları... Zelve Ören Yeri’nin girişindeki, peribacalarının önüne yapılan dükkânlar yine tepkilere neden oldu

Üç vadiden oluşan Zelve Ören Yeri, 1967 yılında açık hava müzesi haline dönüştürüldü. 2024 yılı itibarıyla ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ören yeri olarak ziyarete açık. Ancak son zamanlarda peribacalarının önüne ve ören yerinin girişine yapılan dükkânlarla yine gündemde.

Arkeologların, mimar ve restoratörlerin tepkisini çeken bu yapılaşma için bölgede görev yapan rehberler, “Zelve Ören Yeri’nin girişinde eskiden tahtadan üç beş dükkân vardı. Bu dükkânlar doğayla uyumluydu. Ama artık peripacalarının yanında beton rant yapıları yükseliyor. Tabii bunlara elektrik lazım, yine peribacalarının önüne kocaman bir de trafo koydular. Bu trafodan geçen kablolar için yerde derin kazılar yaptılar. Burası özenle korunmalı çünkü başka bir Kapadokya ve başka bir Zelve yok” diyorlar.

Cumhuriyet Gazetesine açıklama yapan, bölgeyi iyi tanıyan ve çalışmalar yapan mimar restoratör ise şu ifadeleri kullanıyor: “Zelve, tamamı peribacalarının içindeki konutlardan oluşan, çok özel bir köy. 1966’ya kadar içinde yaşam sürüyordu. Taş taş üzerine koyularak (kâgir yapı deriz) yapılmış hiç ev yoktur. Boşaltıldıktan sonra kayalarda çökmeler başladı, peribacalarındaki bakımsızlık yüzünden olağanüstü özgünlükteki köy ‘bacaları’ giderek daha hızlı yok oluyor. Oralarda çok sevdiğim bir söz vardır, ‘Damı nefes korur’ derler. Yani içinden insanı çıkarırsan ev korunamaz anlamında. Zelve’deki asıl büyük sorun bu.”

Zelve’nin girişinde, 1960’larda yapılan, çok daha nitelikli ve mütevazı bir karşılama tesisi” olduğunu belirten uzman, sözlerine şöyle devam ediyor: “Orayı bakımsızlıktan harabeye çevirdiler ve sonra da yıkarak yok ettiler. Yıllar içinde o alanda sayısı artan tezgâhlar gerçekten kötüydü, derme çatmaydı. Tezgâhların yerleştiği yer hatalıydı ve yerleşkenin giriş görüntüsünü kapatıyordu. Eski tesisin dükkân alanları tam ters yönde, otopark alanıyla ilişkili, giren herkesin -tabir uygunsa- ‘gözüne girecek’ bir yerinde değildi, ağaçlar altında gizli gibiydi. Zelve kadar değerli bir Kapadokya yerleşkesinde bile, ticari ünitelerin yerleşeceği yeri, korsan tezgâhların istediği noktaya taşıdılar. Koruma alanının gerekliliklerini değil, ticari taleplerin hırsını öncelik saydılar. Dükkân sahiplerinin ‘Bizi orada kimse görüp gelmiyordu ancak burada satış yapabiliyoruz’ taleplerine uyarak, fırsatçı siyasetin önceliklerini peribacalarının önüne iri dükkânlar koyarak yerine getirdiler. Orada satış üniteleri ihtiyaç mıydı? Evet. Eskiden var olanlar yakışıksız mıydı? Evet. Ama yeni yapılanların yeri doğru mu? Hayır”

NEZİH BAŞGELEN: 'ZELVE RANTA KURBAN EDİLMESİN' (Arkeolog - Editör, Kültürel Ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi)

Zelve, Göreme Milli Parkı içinde yer alan iki açık hava müzesinden birisidir. Üç vadiden oluşan Zelve, özellikle 9. ve 13. yüzyıllarda bölgenin önemli bir yerleşim yeri ve önde gelen dini merkezi olarak dikkati çekmekte. Direkli, Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseleri literatüre geçmiş Zelve’deki önemli kültürel miras değerleri. Zelve’nin girişindeki alanda yıllar içinde sayıları artan derme çatma tezgâhlar vadinin giriş görüntüsünü kapatırken gerek konumları gerekse görünümleriyle de sorun yaratıyordu. Ancak düzenleme adına peribacalarının önünde yeni yapılan dükkânların bu sefer de kaş yapalım derken göz çıkardığı tepkiyle izleniyor. Eskiden var olanlar böyle değerli bir alana yakışmıyordu ama yeni yapılanların da yerinin doğru olmadığı görülüyor. Öte yandan yapılan işin mimari kalitesi, Zelve gibi dünya çapında bir kültür varlığına yakışır nitelikte mi? Tabii ki hayır.

Diğer önemli bir sorun yeni düzenlemede vaktiyle vadide oturan yerel halkın paydaş olarak buradaki turizm faaliyetlerinden dışlanması. Hizmet binalarının özel şirketlere kiraya verilmesi nedeniyle Zelve ile geçmişte aralarında güçlü bir bağ olan ve vadi dışına nakledilen yöre halkının buradaki turizminden yeterince pay alamadığı da görülmektedir. Eski Zelvelilerin bir şekilde alandaki diğer paydaşlarla birlikte yeni düzenlemede yer alması gerekmekte. 

Öznur Oğraş Çolak - Cumhuriyet

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için