Blog

Kas15

Bu 600 Yıllık İnka Yapısı Şaşırtıcı Bir Akustik Amaçla Tasarlanmış

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AkustikCarpa UasiİnkaPeru



Bu 600 Yıllık İnka Yapısı Şaşırtıcı Bir Akustik Amaçla Tasarlanmış

Yeni çalışma, binanın tasarımının özgül akustik özelliklere sahip olduğu hipotezini ortaya koyuyor.

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

Türünün ayakta kalan tek örneği olan üç duvarlı bu İnka binası, sesi ve müziği yükseltmek için tasarlanmış olabilir.

Carpa uasi, bu yapının alt katıydı; başlangıçta kemerin sol tarafında (yer seviyesinin sağ tarafına yakın) sona eriyordu ve üzerine bir kilise inşa edildi. C: Stella Nair/UCLA

Araştırmacılar, 15. yüzyılın ortalarına tarihlenen ve tuhaf bir yapıya sahip bir İnka binasını inceliyor. Üç duvarı ve bir ucunda açıklığı bulunan bu yapının, sesleri güçlendirmek amacıyla özel olarak tasarlandığına inanıyorlar.

Yapı, açık uçlu tarafına gönderme yapan bir adla, carpa uasi (“çadır ev”) olarak biliniyor. Bu türden dünyada bilinen tek örnek olduğu düşünülüyor ve uzun yıllardır tanınmasına rağmen, bir ses yükselteci olarak potansiyeli şimdiye kadar fark edilmemişti.

Yeni çalışma, binanın tasarımının özgül akustik özelliklere sahip olduğu hipotezini ortaya koyuyor. Örneğin bir savaşın başlangıcını ya da bitişini duyurmak için kullanılan davul sesleri, carpa uasi’nin açık ucundan güçlendirilmiş biçimde dışarı yayılmış olmalı.

Araştırma ekibinin lideri, UCLA Sanat Tarihi doçenti Stella Nair, “Carpa uasi’nin, yankıyı en aza indirerek davul gibi düşük frekanslı sesleri güçlendirmiş olabileceği olasılığını araştırıyoruz. Bu araştırmayla ilk kez, İnkaların bu binada işitsel olarak neye değer verdiğini söyleyebileceğiz” diyor.

Yapı, ilk halindeyken bugünkünden daha az stabildi. İspanyollar İnka İmparatorluğu’nu işgal ettiğinde, bu yapıyı bir kilisenin temeli olacak şekilde dönüştürdüler. Ekip, Peru’nun Huaytará kentinde bulunan yapının geçmişte nasıl göründüğünü ve sesin onun içinde nasıl yol almış olabileceğini yeniden canlandırmak için hem el çizimlerinden hem de 3B modellerden yararlanıyor.

Nair, “Pek çok insan İnka mimarisine bakıp taş işçiliğinden etkilenir ama bu buzdağının sadece görünen kısmı. Onlar aynı zamanda uçucu, geçici ve kalıcı olmayan şeylerle de ilgileniyorlardı; ses de bunlardan biriydi” diyor.

“And ve İnka mimarisinde ses derinlemesine değer verilen ve son derece önemli bir unsurdu. Öyle ki, yalnızca akustik potansiyeli nedeniyle, bu yapıda bir miktar dengesizliğe bile göz yumuldu.”

Bu yapıyı ve işlevini anlamaya yönelik çalışma, arkeoloji ve müzik uzmanlarını bir araya getiren disiplinlerarası ve aynı zamanda uluslararası bir işbirliği; yerel bir Perulu arkeolog ile carpa uasi’nin üzerinde yer alan San Juan Bautista Kilisesi’nin rahibi de ekibin içinde.

And Dağları ve çevresinde mimari üzerine çalışan Nair, “En erken kentlerden itibaren, MÖ birkaç bin yıla uzanan dönemden beri sesin inanılmaz derecede önemli olduğunu öğreniyoruz. Yapıcılar işitsel mimaride son derece sofistikeydi ve İnkalar, bu uzun ve gelişkin akustik mühendisliği geleneğinin bir parçası” diyor.


IFL Science. 23 Ekim 2025.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için