Blog
Efsaneleri ve Etkileyici Ýnanç Sistemleriyle Aborjinler
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumEfsaneleri ve Etkileyici Ýnanç Sistemleriyle Aborjinler...
Yazar: Erman Ertuðrul Tarih: 27 Ocak 2017
Avustralya’nýn yerlileri, 18. yüzyýlda kaþif ve sömürgeci güçlerin geldiði zamana kadar dýþ dünyadan tamamen kopuk yaþadý. O güne kadar geleneksel yaþamlarýna devam ediyorlardý. Okyanusya’da, Paskalya adasýnýn sakinleri dýþýndaki tüm kültürler, yazýsýz ve sözlü kültüre baðlý bir þekilde yaþýyordu. Bu yüzden bu kültürlerde bilgiler, þarkýlar ve hikayelerle nesilden nesile aktarýlýyordu.
18. yüzyýlda buraya gelen sömürgeciler, Avustralya’nýn yerlisi Aborjinleri “barbar vahþiler” olarak tanýmladý. Bunun sebebi, Aborijinlerin sosyal bir düzene ve klan hiyerarþisine sahip olmamasýydý. Fakat bu klanlardaki yaþama ve evliliðe yön veren karmaþýk kurallar çok daha sonra anlaþýlabildi.
Aborjinlerin efsanelerinin birçoðu hala yazýya geçirilemedi. Fakat günümüzde hala yaþayan bu halk, kýsmen de olsa kültürünü korumaya devam ediyor.
Kýtaya ayak basan ilk insanlar
Yapýlan bir araþtýrmada, Avustralyalý Aborjin erkeklerinin tüm Y kromozomu dizilimi incelendi. Bu dizilim, Aborjinlerin yerel genetik tarihinin kýtaya 50.000 yýl önce ayak basan ilk yerleþimcilere dayandýðýný ortaya koydu.
Ýnsanlar Avustralya kýtasýna ilk defa 50.000 yýl önce ulaþtý.
Çalýþma, daha önce ortaya atýlmýþ olan Hindistan’dan Avustralya’ya günümüzden 4-5 bin yýl önce büyük bir göç yaþandýðýna dair teorileri çürüttü. Bu yeni DNA dizilimi çalýþmasý, prehistorik dönemde böyle bir göçün yaþandýðýna dair herhangi bir kanýt bulamadý. Ama sonuçlar Avustralya’da uzun süreli baðýmsýz bir genetik tarihin olduðunu gösterdi.
Dünyanýn en eski kemik takýsý
2016 yýlýnda Batý Avustralya’nýn Kimberley bölgesinde MÖ. 44,000 yýl öncesine tarihlenen, kanguru kemiðinden yapýlmýþ bir süs eþyasý bulundu. Avustralya’da bulunan 46,000 yýllýk iþlenmiþ bir kanguru kemiði, eðer gerçekten burna takýlmak için tasarlandýysa, Homo sapiens’e ait þimdiye kadar bilinen en eski kemik taký olma özelliðini taþýyor.
46,000 yýllýk, dünyanýn bilinen en eski kemik takýsý.
Bu taký, 50,000 yýl önce Avustralya’ya ilk gelen insanlarýn, Afrika ve Avrupa’daki çaðdaþlarý kadar kültürel açýdan geliþmiþ olduðunu gösteriyor. Parçanýn, kanguru kemiðinden yapýldýðý ve yerliler tarafýndan buruna takýlan hýzma benzeri bir iþlev gördüðü düþünülüyor.
Avustralya’da daha önce bu kadar eskiye tarihlenen bir kemik taký bulunmamasý, Afrika’dan Avustralya’ya gelen ilk insanlarýn yolculuklarý sýrasýnda kemik alet yapma bilgisinin kaybolduðu þeklinde yorumlanýyordu.
Aborjinlerin burunlarýna taktýklarý kemikten yapýlmýþ takýlar.
Nesilden nesile binlerce yýllýk kesintisiz bilgi aktarýmý
Avustralya Aborjinlerinin sahip olduklarý bilgileri nesilden nesle aktarmak için ezber yeteneklerini kullandýklarý biliniyor. Aborjinler, yaþadýklarý dünya ile ilgili sahip olduklarý bilgileri hafýzalarýnda saklayýp, binlerce yýl korumayý baþarabiliyor.
Aborjinler hayvan türleri, fiziksel özellikleri, hayvanlarýn diðer türler ve bitkilerle iliþkileri hakkýnda detaylý bilgilere sahipler. Araþtýrmacýlar ise Aborjinlerin binlerce yýlýn birikimi olan bu bilgilere nasýl sahip olduklarýný merak ediyordu. Bu konu üstüne yapýlan çalýþmalar için Aborjinler ile yapýlan görüþmelerde, kabile yaþlýlarý, sahip olduklarý bilgileri danslarýn, öykülerin, þarkýlarýn ve mekanlarýn içinde nasýl þifrelediklerini anlattý.
Hafýza ile ilgili çalýþmalarda insan beyninin hafýza ve mekan arasýnda bir iliþki kurarak evrildiði biliniyor. Çocukluðumuzu geçirdiðimiz mekanlarý tekrar ziyaret ettiðimizde normalde aklýmýzda olmayan anýlarýn bir anda ortaya çýkmasý da bu hafýza ve mekan iliþkisinden kaynaklanýyor. Mekan, hafýza ile baðlantý kurulabilecek ayýrt edici özellikleri olan herhangi bir yer olabilir. Bunlar yeryüzü þekilleri, kutsal alanlar ve hatta soyut tasarýmlar olabilir.
Aborjinlerde kabilenin en yaþlýlarý en derin bilgileri hafýzalarýnda saklýyor. Aborjin kültüründe bilginin gelecek nesillere aktarýlmasý için kutsal ve gizli bölgeler bulunuyor. Örneðin Anangu Kabilesi, Uluru’da bulunan neredeyse her çentik, yarýk ve tümseði ezbere biliyor.
Bambaþka bir inanç sistemi: Düþ Zamaný
Aborjinler kendilerini yaþadýklarý topraklarýn sahibi olarak görmüyorlar. Ýnançlarýna göre, bu topraklarý atalarý ve efsanevi varlýklar adýna kolluyorlar ve kullanýyorlar. Bu efsanevi varlýklar, Aborjinler için kiþileþtirilmiþ tanrýlar deðil, “Düþ Zamaný” varlýklarý olarak adlandýrýlýyor.
Düþ Zamaný varlýklarý ilk olarak boþ dünyayý, sonra yüzey þekillerini, daha sonra ise daðlarý, nehirleri, hayvanlarý ve insanlarý yarattý. Ayný zamanda insanlara ateþi kontrol etme, silah kullanma, avcýlýk, klan düzeni, evlilik kurallarý gibi yaþama dair bazý kurallar getirdiler.
Bu varlýklar dünyayý yarattýktan sonra buraya bakma görevini insanlara býraktýlar ve geride bazý izler býraktýlar. Düþ Zamaný varlýklarýnýn dünyayý dolaþýrken izledikleri yollara “düþ yollarý” adý veriliyor ve bu yollar kutsal kabul ediliyor. Aborjinler ritüelleri sýrasýnda, Düþ Zamaný yollarýný izleyerek, düþ zamaný varlýklarýnca açýlmýþ patikalarda yürüyor. Bu yolculuklar sýrasýnda þarkýlar söylüyor. Bu yüzden bu yollara Þarký Yollarý da diyorlar. Bu þarkýlarda genellikle Düþ Yollarý tarif ediliyor.
Düþ zamaný varlýklarý, hala Aborjinlerin dünya anlayýþlarý için bir temel oluþturuyor. Bu varlýklar, maðara duvarlarýnda, kayalarda, hayvan postlarýnda, aðaç kabuklarýnda, kýsmen hayvan, kýsmen insan biçiminde resmedilmiþler.
Aborijinler Düþ Zamaný varlýklarýný atalarý sayýyor. Bu yüzden uzun bir süre Avrupalýlar, Aborijinleri “tarihsiz bir halk” olarak tanýmlamýþlar. Bazý Aborijin halklarý atalarýný hayvanlara dayandýrýyor. Atalarýnýn kendi çocuklarý için belli yerlere manevi güç býraktýklarýna inanýlýyor. Kabile mensuplarý genellikle kendi baðlý olduklarý klanýn totem hayvanýna göre atalarýný anar (kuþkadýn, kanguruadam).
Yaratýlýþ döneminin ata varlýklarý Wandjina olarak adlandýrýlýyor. Bu bulut ve yaðmur ruhlarýnýn denizden çýkýp gölcüklere ve pýnarlara girdiklerine inanýlýyor. Maðara resimlerinde betimlenen Wandjinalarýn gözleri ve burunlarý abartýlý bir þekilde büyük fakat aðýzlarý yok. Aborjinler, insanlardan memnun kalmayan Wandjinalarýn aðýzlarýný açtýklarýnda büyük su taþkýnlarýna neden olabileceklerini ve kayalardaki resimlerini de Wandjinalarýn bizzat kendilerinin yaptýklarýný düþünüyor.
Wandjina betimlemeleri.
Dünyadan ayrýlmayan tek düþ zamaný varlýðý: Gökkuþaðý Yýlaný
Aborjin efsanelerinin birçoðunda, Yurlungur ya da Wollunqua adlý Gökkuþaðý Yýlanýyla ilgili hikayeler yer alýyor. Bu yýlan, Avustralya’nýn en deðerli kaynaklarýndan suya hükmetmesinden dolayý, en önemli Düþ Zamaný varlýklarýndan biri sayýlýyor. Düþ Zamaný sýrasýnda sudan çýktýðý düþünülüyor ve Aborjinler için bereketi simgeliyor. Bu yýlan ayný zamanda Düþ Zamaný sýrasýnda dünyadan ayrýlmayan tek varlýk olarak kabul ediliyor. Güney Avustralya’da Akuru adýyla anýlan bu yýlanýn, burada pýnarlarda yaþadýðýna ve onlarý koruduðuna inanýlýyor. Sular taþtýðýnda yýlanýn rahat edemediði ve gerindiði düþünülüyor. Pýnardan su almak isteyen bir kiþi, önce yýlaný uyarmazsa yutulabilir.
Gökkuþaðý Yýlaný betimlemesi.
Öte dünya ile baðlantý: Korrobori
Aborjin klanlarý, Korrobori adý verilen ve önceden belirlenmiþ bir düzenle dans ederek, müzik çalarak ve þarký söyleyerek Düþ Zamaný varlýklarýyla baðlantýya geçiyorlar. Bu törende sahnelenen oyunlar, müzikler, danslar her klanda farklý oluyor ve kutsal sayýlýyor. Bu yüzden korrobori’ye baþkalarýnýn katýlmasý ya da izlemesi yasak. Gösterilerde Düþ Zamaný sahneleri canlandýrýlýyor.
Dans eden Aborjinler.
Uluru (Ayers Kayasý)
Orta Avustralya’daki bir çölün ortasýnda yer alan ve doðal olarak oluþmuþ dev bir kayaç olan Uluru kutsal sayýlýyor. Anangu halkýna ait olan bu kaya oluþumu, 1985 yýlýnda Anangulara geri verildi. Kutsal olduðu için týrmanmak yasak. Kayanýn biçimi, Düþ Zamaný efsaneleriyle açýklanýyor. Efsaneye göre kýrmýzý kertenkele Tjati’nin bumerangý kayaya saplanýyor. Tjati bunu çýkarmaya çalýþtýðýnda ise kayanýn kuzeybatý tarafýnda anahtar biçiminde oyuklar oluþuyor.
Uluru.
10.000 Yýllýk Doða Olaylarý
Avustralya yerlilerinin hikayeleri, deniz seviyesindeki deðiþimler ve kara parçalarýnýn kaybolmasý gibi 10,000 yýldan daha önce gerçekleþen olaylarý oldukça doðru bir þekilde anlatýyor. Bir araþtýrmada, Avustralya’nýn genelinden yerli halklarýn hikayeleriyle, son 20,000 yýlda deniz seviyesindeki yükselmelerin bilimsel kronolojisi karþýlaþtýrýldý. Yerli halklarýn sözlü geleneklerinin, bilinen deniz seviyesi deðiþimlerini ve kara kütlesindeki azalmalarý doðru olarak belgelediði keþfedildi.
Aborjin hikayelerinde, Avustralya’da çoðunun nesli Pleistoesen (16,000-50,000 yýl önce) döneminde tükenen büyük hayvanlardan ve kuyrukluyýldýzlardan da bahsediliyor. Bu durum, yerli Avustralyalýlarýn kültürünün devamlýlýðýný gösteriyor.
Hikayeler 10,000 yýldan uzun bir süre boyunca sözlü anlatým sayesinde günümüze kadar gelmiþ. Eðer insanlar 10,000 yýl önce bu hikayeleri anlatýyorduysa, ve bugün hala anlatmaya devam ediyorlarsa, bu kültürün devamlýlýðýnýn bir kanýtý. Bu örnekte ayný hikayenin 500 nesil boyunca aktarýmý söz konusu.
Henbury Meteoriti
Avustralya Aborjinlerinin efsaneleri binlerce yýl önce gerçekleþen meteor düþmesi gibi doða olaylarýna dair izler barýndýrýyor. Aborjinlerin meteor olaylarýndan bahseden hikayeleriyle 4700 yýl önce gerçekleþen çarpýþmalar sonucu oluþmuþ kraterler arasýnda baðlantý kuruldu. 4700 yýl önce Kuzey Bölgesinde bulunan Henbury’de meteor yaðmuru yaþandý. Araþtýrmacýlar, sözlü geleneklerin bu kadar ayrýntýlý olmasýnýn, Aborijinlerin Henbury olayýna tanýk olduklarýný ve bunu efsane haline getirerek binlerce yýl boyunca nesilden nesile aktardýklarýný söylüyor.
Henbury meteoritinin yarattýðý krater.
Aborjin erkekler krater topluluklarýnýn yakýnýna gitmeyi reddediyor, çünkü burasý ateþ þeytanýnýn güneþten gelip yere çarparak herkesi öldürdüðü yer. “Ateþ þeytaný insanlarý kutsal yasalarý çiðnedikleri için yaktý”.
Avustralya’nýn her yerindeki Aborjin geleneklerinde ateþten yýldýzlarýn gökyüzünden düþerek kulaklarý saðýr edici bir ses çýkardýðý, oluþturduðu yýkýntýyý bölge boyunca savurduðu ve yeri ateþe verdiði ile ilgili benzer hikayeler bulunuyor.
Aborjin sözlü gelenekleri doðayla ilgili ayrýntýlý bilgi birikimi içeriyor. Bunlarýn arasýnda tsunamiler, depremler, volkan patlamalarý, meteor düþmesi ve güneþ tutulmasý gibi çok seyrek gerçekleþen olaylar da var. Henbury hikâyesi, sözlü geleneklerin 200 nesilden daha uzun süre aktarýldýðýnýn bir örneði.
Gott, B. (1982). Ecology of root use by the Aborigines of southern Australia. Archaeology in Oceania, 17(1), 59-67.
Hamacher, D. W. (2015). Finding meteorite impacts in Aboriginal oral tradition. arXiv preprint arXiv:1503.01540.
Hattstein, M. Mitoloji. Avustralya ve Okyanusya Mitolojisi. NTV Yayýnlarý. S. 450-467.
Kelly, N. 2016. The Memory Code.
Langley, M. C., O’Connor, S., & Aplin, K. (2016). A> 46,000-year-old kangaroo bone implement from Carpenter’s Gap 1 (Kimberley, northwest Australia). Quaternary Science Reviews, 154, 199-213.
Reid, N., Nunn, P., & Sharpe, M. (2014, September). Indigenous Australian stories and sea-level change. In 18th Conference of the Foundation for Endangered Languages (FEL): Indigenous Languages: Value to the Community, Okinawa, Japan (pp. 17-20).
www.Arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >