Blog

May30

Güney Afrika’da 153.000 Yıllık Homo sapiens Ayak İzleri

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Ayak İziGüney AfrikaHomininHomo Sapiens



Güney Afrika’da 153.000 Yıllık Homo sapiens Ayak İzleri

Afrika kıtasının güney ucunun hemen doğusunda, antik kıyıdan onlarca kilometre içeride, insanlar tarafından bırakılan izlere sahip yedi arkeolojik alan keşfedildi.

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

Güney Afrika’daki arkeologlar, türümüz Homo sapiens’e atfedilen bilinen en eski izler olan 153.000 yıllık ayak izlerini keşfettiler.


153.000 yıllık ayak izi. Topuk sürüklemesi içerdiğinden alışılmadık derecede uzun ve dar görünüyor. C: Charles Helm

Rekor kıran bulgu, son birkaç on yılda Afrika’da ortaya çıkarılan pek çok bulgudan biri. 40 yılı aşkın bir süre önce Tanzanya’daki Laetoli bölgesinde 3,66 milyon yıllık ayak izlerinin rapor edilmesinden bu yana, paleoantropologlar, kayalarda, küllerde ve çamurda korunmuş, yakın akraba atalarımızın yanı sıra modern ve soyu tükenmiş insanları da içeren hominin atalarımıza ait 100’den fazla yürüyüş yolu buldular.

Afrika kıtasının güney ucunun hemen doğusunda, antik kıyıdan onlarca kilometre içeride, insanlar tarafından bırakılan izlere sahip yedi arkeolojik alan keşfedildi. Uluslararası bir araştırma ekibi, Ichnos dergisinde yayımlanan bir makalede, ayak izlerinin ne zaman yapıldığını anlamak için optik olarak uyarılmış lüminesans (OSL) kullandı.

Bu Güney Afrika izleri arasında, dördü hominin ayak izleri, biri diz izleri ve dördü “ammoglifler” adı verilen (sadece ayak izlerini değil, insanlar tarafından yapılan ve zaman içinde korunan herhangi bir deseni ifade eden bir terim) izler vardı.

Araştırmacılara göre ayak izi kanıtları, yalnızca bu yüzeylerde bireysel veya grup olarak seyahat eden insanların bir göstergesi değil, aynı zamanda yaptıkları bazı faaliyetlerin de kanıtını sağlayabildiğinden, arkeolojik kayıtlara çok şey katabilir.

En eski ayak izlerinin bulunduğu yerin yakınındaki bir siteden alınan bir 3B fotogrametri görüntüsü. Bu iz daha genç, 76.000 ila 90.000 yıl aralığında, ancak ayak izi çok net. (Yatay ve dikey ölçekler metre cinsinden). C: Charles Helm

Güney Afrika’da, modern insan davranışına dair ilk kanıtlar, takı gibi kişisel süslemeleri, karmaşık taş aletlerin geliştirilmesini, soyut sembollerin kullanımını, kabuklu deniz hayvanlarının hasat edilmesini ve kıyıdaki mağara ve kaya sığınaklarını içeriyor.

Araştırmacılar, Güney Afrika’daki söz konusu siteleri tarihlendirmek için optik olarak uyarılmış lüminesans (OSL) yöntemini kullandı. Bu tarihleme yöntemi, fosilleşmiş izlerin içindeki veya yakınındaki kuvars veya feldispat tanelerinin en son güneş ışığına maruz kalmasından bu yana geçen süreyi tahmin ederek çalışıyor. İnsanların üzerinde yürüdüğü yüzeyler hızla gömüldüğünde, tarihi belirlemek için OSL kullanılabilir.

Yüksek kayalıklarda korunan yedi tanımlanabilir iz içeren Garden Route Ulusal Parkı (GRNP) alanından alınan örnekler, 153.000 yıl öncesine (artı veya eksi 10.000 yıl) tarihlendi. Afrika, Asya ve Avrupa’daki diğer hominin türlerine ait daha eski korunmuş ayak izleri olmasına rağmen, GRNP alanı şu anda Afrika’da yaklaşık 300.000 yıl önce evrimleşen Homo sapiens tarafından yapılmış en eski ayak izi olma özelliğini kazandı.

Çalışmanın ilk yazarı Charles Helm, ekibin incelediği örneklerin çoğunun 70.000 ila 130.000 yıl öncesine ait olduğunu ve 153.000 yıllık izleri bulduklarında hoş bir şekilde şaşırdıklarını söylüyor.

Helm, keşfin daha da eski olduğunu bildikleri tortulardaki hominin izlerini aramaya devam etmek için bir teşvik görevi gördüğünü sözlerin ekliyor.

Ancak araştırmacılar, ayak izlerinin belirli bir türe atfedilmesinin, izlerin şeklinden çok arkeolojik eserlere ve iskelet kalıntılarına dayandığını belirtiyor. “Bütün siteler kesin kanıtlar sağlamıyor. Bu nedenle tartışmaların devam etmesi muhtemel.”

Ancak bu siteleri incelemek için zaman daralıyor. Leicester Üniversitesi’nden Helm ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Carr, “Cape’in güney kıyısında daha fazla hominin izlerinin keşfedilmeyi beklediğinden şüpheleniyoruz. Ayrıca erozyona karşı da hassastırlar, bu nedenle onları okyanus ve rüzgar tarafından yok edilmeden önce kaydetmek ve analiz etmek için genellikle hızlı çalışmamız gerekir.” diyor.


Live Science. 29 Mayıs 2023.

Makale: Helm, C. W., Carr, A. S., Lockley, M. G., Cawthra, H. C., De Vynck, J. C., Dixon, M. G., … & Thesen, G. H. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için