Blog
Karahantepe’de İnsan Yüzlü T Biçimli Dikilitaş: Neolitik İfade Biçiminin En Erken Örneği
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 2025 yılı Taş Tepeler kazı sezonu, Göbeklitepe ve çevresindeki 10 farklı alanda sürdürülüyor.
www.arkeolojikhaber.com
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Taş Tepeler Projesi kapsamında Karahantepe’de yapılan kazılarda, insan yüzü betimli bir T biçimli dikilitaş gün yüzüne çıkarıldı. Bu keşif, Neolitik döneme ait sembolik anlatımın en erken örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Yüz hatlarıyla kendini ifade eden bu taş, insanlık tarihinin soyut düşünce evresine ışık tutuyor.
Taş Tepeler’den Yeni Bir Keşif
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen kazılarda, ilk kez insan yüzü betimli bir T biçimli dikilitaşın ortaya çıkarıldığını duyurdu. Ersoy, “Daha önce insanı temsil ettiği düşünülen dikilitaşlar, bu keşifle birlikte anlamını derinleştirdi.” ifadelerini kullandı.
Bakan, paylaşımında dikilitaş üzerindeki yüz betiminin, Neolitik Çağ insanının kendini T biçimli sütuna işlediği ilk örnek olduğunu belirterek, bu bulgunun insanlık tarihine yeni bir pencere açtığını vurguladı. Ersoy’un ifadesiyle, “Keskin yüz hatları, derin göz çukurları ve belirgin burnuyla bu yüz, 12 bin yıl öncesinden bugüne uzanan bir bakışı taşıyor.”
12 Bin Yıllık Bir Yüz: Neolitik İnsanın Bakışı
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 2025 yılı Taş Tepeler kazı sezonu, Göbeklitepe ve çevresindeki 10 farklı alanda sürdürülüyor. Bu alanlar arasında yer alan Karahantepe, son yıllarda bulunan insan ve hayvan heykelleriyle öne çıkmıştı. Yeni keşif ise, bölgede bulunan dikilitaşların insanı temsil ettiğini düşündüren teorilere somut bir katkı sağladı.
Dikilitaşın üst kısmında işlenmiş yüz, keskin hatları, derin göz çukurları ve küt biçimli burnuyla, Karahantepe’de daha önce bulunan insan heykelleriyle benzer bir üslup taşıyor. Bu durum, bölgede gelişmiş bir sembolik anlatım dilinin varlığına işaret ediyor. Uzmanlara göre, T biçimli taşlar artık yalnızca “insanı temsil eden soyut unsurlar” değil, bizzat insanın kendisini betimleyen figürler olarak yorumlanıyor.
İnanç, Sembol ve Mimari: Taşların Dili
Uzun süredir araştırmacılar, Göbeklitepe ve çevresinde yer alan T biçimli dikilitaşların, sadece mimari taşıyıcılar değil, aynı zamanda kutsal mekânların sembolik öğeleri olduğunu savunuyordu. Yeni keşif, bu taşların çatı taşıyıcısı olmanın ötesinde, dönemin inanç sistemini ve insanın evrendeki yerini anlama çabasını yansıttığını ortaya koyuyor.
Kültürel bağlamda değerlendirildiğinde bu yüz, Neolitik dönemin soyut düşünme kapasitesine işaret ediyor. Taş üzerine insan yüzünün işlenmiş olması, yalnızca teknik ustalık değil, aynı zamanda “benlik bilinci”nin sanat yoluyla dışa vurumunu da temsil ediyor.
Bu bulgu, Karahantepe’yi, insanın doğa karşısında kendi varlığını anlamlandırmaya çalıştığı ilk kült merkezlerinden biri olarak öne çıkarıyor.
Taş Tepeler Projesi: Ortak Mirasın İzinde
Taş Tepeler Projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde yürütülen ve insanlık tarihinin en erken yerleşim alanlarını kapsayan çok katmanlı bir arkeolojik araştırma programı. Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Sefertepe ve Harbetsuvan gibi alanlarda süren kazılar, yerleşik yaşama geçiş süreci ve inanç dünyasındaki dönüşüm üzerine önemli veriler sunuyor.
Bakan Ersoy, “Anadolu’nun kadim topraklarında her keşif, ortak geçmişimizi biraz daha görünür kılıyor.” diyerek, bu mirasın korunması, anlaşılması ve dünyayla paylaşılması için çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtti.
Karahantepe’de ortaya çıkan insan yüzlü dikilitaşın, yalnızca arkeolojik değil, felsefi ve kültürel açıdan da dönüm noktası olduğu vurgulanıyor. Bu taş, insanın 12 bin yıl önce bile kim olduğunu anlamaya ve anlatmaya başladığının sessiz bir kanıtı olarak tarihteki yerini aldı.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >