Blog
Medeniyet Mahzeni Mühürlendi, 8113 Yılına Kadar Açılmayacak

Ancak Jacobs’un mahzene bıraktığı not, bu iyimserliğin tam tersine karamsar bir uyarıydı: “Dünya medeniyetimizi sonsuza dek gömmekle meşgul ve biz burada, bu mahzende, onu size bırakıyoruz.”
www.arkeofili.com
Medeniyet Mahzeni (Crypt of Civilization) 85 yıl önce mühürlendi ve MS 8113 yılına kadar açılmaması talimatı verildi.
Medeniyet Mahzeni. C: Oglethorpe Üniversitesi Arşivleri
Antik Mısır’ı incelerken Dr. Thornwell Jacobs, eski uygarlıklar hakkında ne kadar az doğru bilginin günümüze ulaştığını fark etti. Antik Mısır’daki yaşam hakkındaki bilgilerimizin neredeyse tamamı sadece birkaç kaynaktan geliyordu: piramitler ve Assur’da bulunan birkaç yazıtlı tablet.
Jacobs’a, gelecekteki uygarlıkların inceleyebilmesi için kendi yaşam biçimimize dair kayıtlar bırakmanın faydalı olacağı – hatta bunun bir tür “arkeolojik görev” olduğu – fikri geldi. Böylece, modern anlamdaki ilk zaman kapsülünü tasarladı ve bu kavram için “time capsule” terimini icat etti.
Georgia’daki Oglethorpe Üniversitesi’nde – o dönemde başkanı olduğu kurumda – Phoebe Hearst Salonu’nda bu kapsülü hayata geçirdi. İşlevini yitirmiş bir yüzme havuzunun içine gömülecek şekilde tasarlanan büyük bir oda, 1930’ların yaşamına ait nesneler ve son 6.000 yılın bilgisini barındıracaktı. Bir tür firavun mezarı gibi kurgulanan bu mahzen; 1930’ların ünlü klarnetçisi Artie Shaw’un kayıtlarını, 1898’den itibaren kaydedilmiş olayları gösteren filmleri, 100 kitabı mikrofilm halinde ve gündelik eşyaları içeriyordu. Hatta Donald Duck’ın küçük bir maketi bile vardı.
Tüm eşyaların listesini ve kullanım amaçlarını açıklayan bir “kayıt kitabı” da bırakıldı; gelecekte kapsülü açacak insanlar için – ya da belki de o zamana hükmedecek aşırı zeki köpekler için.
Hudson, mahzen şöyle tanımlıyordu: “Hayatla dolu bir yer. Canlı, nefes alan bir şey. Benden yaşlı ve hepimizden büyük. 8113 yılında bir kültürel antropoloğun bu mahzeni açtığını hayal edebiliyor musunuz? Adeta bir hazine olacak. Diş ipi gibi şeyler bile büyüleyici görünecek.”
Jacobs, kapsülü bulacak olanlarla (yaşayanlar) kapsülü hazırlayanlar (ölüler) arasında bir dil bariyeri olacağını fark etti. Bu da kapsülün içindeki kitapların işe yaramaz kağıt yığınlarından ibaret olmasına yol açabilirdi. Bunun çözümü olarak “dil bütünleştirici” adını verdiği bir cihaz geliştirdi. El krankıyla çalışan bu cihaz, nesnelerin resimlerini gösteriyor, nesnenin İngilizce adını yazılı olarak sunuyor ve aynı anda fonograftan sesli şekilde telaffuz ediyordu.
Kapsülün açılış tarihi MS 8113 olarak belirlendi. Jacobs bunu şöyle açıklıyordu: 1936’da bu fikri ortaya attığında, Mısır takviminin yaratılışından bu yana 6.177 yıl geçmişti. Gelecekte kapsülü açanların, kendi dönemleri ile Antik Mısırlılar arasında bir orta noktaya bakabilmelerini istemişti.
Fikirden dört yıl sonra, dünya II. Dünya Savaşı’na sürüklenirken, mahzen mühürlendi. Binlerce yıl sonra tekrar bulunması umuduyla kapatılan bu kapsül, insanlığın uzun ömürlülüğüne dair iyimser bir bakışı simgeliyordu.
Ancak Jacobs’un mahzene bıraktığı not, bu iyimserliğin tam tersine karamsar bir uyarıydı: “Dünya medeniyetimizi sonsuza dek gömmekle meşgul ve biz burada, bu mahzende, onu size bırakıyoruz.”
IFL Science. 2 Eylül 2025.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >