Blog
Stonehenge’e Gömülen Kadýnlar Cinsiyet Eþitliðine Ýþaret Ediyor
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumStonehenge’e Gömülen Kadýnlar Cinsiyet Eþitliðine Ýþaret Ediyor
By Ayþe Bursalý on 5 Þubat 2016
Stonehenge’de bulunan 23 insana ait kalýntýlarýndan 14’ünün, yani yarýsýndan çoðunun kadýnlara ait olduðu keþfedildi. Stonehenge’e gömülen bu kadýnlarýn önemli kiþiler olduklarý ve yüksek statüye sahip olduklarý düþünülüyor.
Stonehenge gibi önemli bir yerde gömülen insanlarýn kalýntýlarýnýn yarýsýndan çoðunun kadýnlara ait olmasý, toplumda sanýlandan daha fazla cinsiyet eþitliði olduðuna iþaret ediyor.
1920lerde Stonhenge’in çevresindeki deliklerde kazýlan materyellerin çoðu Aubrey çukuru 7’ye tekrar gömülmüþtü. (Görsel: Addam Stanford)
Bu durum televizyonlarda ve sanatsal canlandýrmalarda sýk sýk görülen, Stonehenge’in kadýnlarýn görülmediði ve erkeklerin egemen olduðu betimleriyle de bir tezat oluþturuyor.
2008 yýlýnda Stonehenge’in çevresinde kazýlara baþlayan arkeologlar, 200’den fazla bireyin yakýlarak gömülmüþ kalýntýlarýný inceledi.
British Archaeology dergisinde yayýnlanan makaleye göre, diðer bulgularla birlikte bu keþif, Stonehenge’in uzun tarihinin en az bir bölümünde liderler ve diðer önemli kiþiler için bir mezarlýk olarak kullanýldýðý teorisini destekliyor.
Hengeworld kitabýnýn yazarý ve British Archaeology dergisi editörü Mike Pitts “Arkeolojik kanýtlar, mezarlar söz konusu olduðunda Stonehenge’de kadýnlarýn erkekler kadar önemli olduðunu gösteriyor” diyor.
Bu durum ayrýca Güney Britanya’daki daha erken dönemlere tarihlenen Neolitik mezar höyüklerinde görülen, erkeklerin kadýnlardan sayýca daha fazla olduðu tabloyla da farklýlýk gösteriyor.
Pitts “Mezarlýklar oldukça nadirdir, Stonehenge ise istisnadýr. Bu durumun doðasý gereði, Stonehenge’de gömülmüþ herhangi birinin bir bakýmdan özel olmasý gerekir: yüksek statüye sahip bir aile, özel bir yetenek ya da bilgiye sahip olma, ritüel ya da politik bir lider olmak gibi özellikler.”
Kazýlarda ortaya çýkarýlan kemik kalýntýlarý (Görsel: Mike Pitts)
Son yapýlan kazýlar Stonehenge taþ anýtlar dairesinin dýþýna kazýlmýþ 56 çukurdan biri olan Aubrey Çukuru 7 üzerine odaklandý. Bu çukur Stonehenge’in en erken seviyelerine, MÖ 4. binyýl sonu-3. binyýl baþý dönemine tarihleniyor.
Kazýlarda elde edilen 45 kilo kemik parçasýný inceleyen doktora öðrencisi Christie Willis, araþtýrmalarý sonucu hepsi genç yetiþkin ya da daha yaþlý olan 14 kadýn ve 9 erkeðin kalýntýlarýný tespit edebildi.
Stonehenge’deki bilinen tüm mezarlar üstüne yapýlan radyokarbon analizleri, MÖ 3100 – MÖ 2140 tarihleri arasýnda birkaç seferde gömüldüklerini gösteriyor.
Saç tokalarý olduðu düþünülen uzun kemik iðneler, gnays taþýndan yapýlan topuz baþlarý da Stonehenge’de ortaya çýkarýlan diðer buluntular oldu.
Willis bu kemik kalýntýlarýnýn aslýnda Stonehenge’i çevreleyen birkaç Aubrey çukurunda gömülü olduðunu, fakat 1920lerde William Hawley tarafýndan kazýldýðýný söyledi. Fakat bu kalýntýlar kazýldýktan sonra, gelecekte daha iyi analiz edilebilecekleri umut edilerek 7. çukura tekrar gömülmüþtü. Willis “Bu yüzden bütün kalýntýlar karýþmýþ ve birbirine girmiþti. Bu yüzden bu analizler çok uzun sürdü” diyor.
(Görsel: Adam Stanford)
Stonehenge’in konumu da bir önem taþýyor, çünkü bu Britanya’daki daha önceki mezarlýklar insanlarýn yaþadýðý yerden uzaða, tepelere ya da yüksek alanlara inþa ediliyordu. Bu mezarlýklar sýklýkla taþ ve tahtadan yapýlan odalarý olan höyüklerden oluþuyordu.
Stonehenge de insanlarýn yaþadýðý bölgeden uzak olmasýna karþýn, o ve daha sonraki mezarlýklar, nehirlere yakýn olan alçak arazilere yapýlmýþtý. Pitts bu yer deðiþikliðinin “belki de erkek soyu ve hiyerarþisi üzerine olan odaðýn, her iki cinsiyet ve aile (ya da sýnýf) üzerine kaymasýyla” uyumlu olarak geliþtiðini söyledi. Bu da, höyük-mezarlar aracýlýðýyla bölgelerin iþaretlenmesinden, toplumun tümünün önemsenmesi ve kutlanmasýna doðru yapýlan geçiþi yansýtýyor.
Willis, Stonehenge’in, tarýmýn Orta Doðu’dan bu bölgeye gelmesinden yaklaþýk 1,000 yýl sonra inþa edilidðini söyledi. Burada yaþamýþ insanlar buðday, arpa, sýðýr, domuz, koyun ve keçiye sahipti. Fakat henüz atlarý yoktu, ve tekerlek kullanmýyorlardý. Metal iþçiliði ise Stonehenge’in erken safhalarýndan bir hayli sonda, MÖ 2400 yýllarýnda Ýngiltere’de yayýlmaya baþladý.
Willis toplumda kadýnýn rolünün “büyük ihtimalle MÖ 3. binyýla doðru yeniden azaldýðýný” söylüyor: “Arkeolojik ve tarihi kaynaklar, tarih boyunca kadýnlarýn öneminin sýk sýk deðiþtiðini gösteriyor.”
BBC, Discovery News, 3 Þubat 2016
Arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >