Blog
Sular Altında 140.000 Yıllık Homo Erectus Kalıntıları Bulundu

Sular Altında 140.000 Yıllık Homo Erectus Kalıntıları Bulundu
Yazar: Erman Ertuğrul
Java kıyılarındaki kum taramaları sırasında, aralarında Homo erectus’a ait kafatası parçalarının da olduğu 6.000’den fazla kemik bulundu.
Homo erectus ve diğer hayvanlar, bugün deniz tarafından yutulmuş olan topraklarda yaşamıştı. Buluntular, erken dönem insanların Endonezya adalarında izole oldukları fikrini çürütüyor ve alçak alanlar kuru olduğunda genellikle birbirlerine bağlı olduklarını gösteriyor.
Son buzul çağlarının en yoğun dönemlerinde, Endonezya ve Avustralya adaları üç büyük kara kütlesi halinde birleşmişti; sadece birkaç derin kanal onları ayırıyordu. Bugün bu birleşmenin izlerini, adalardaki hayvan ve bitki yaşamında görmek mümkün. Sundaland olarak bilinen bölgeyle anakara Asya’ya bağlı olan adalarda, çok benzer türler yaşarken, Avustralya’ya bağlı olanlarda farklı türler görülüyor.
Madura Boğazı, Java ile Madura arasında yer alıyor ve bu boğaz buzul çağlarının en soğuk dönemlerinde defalarca Sundaland’ın bir parçası olmuştu. Bu nedenle burada yapılan kum taramaları, o dönemin faunasına ait fosilleri ortaya çıkardı.
(İlgili: Afrika Dışına Çıkan İlk İnsan, Homo erectus Olmayabilir)
Java, Homo erectus hakkında bildiklerimizin merkezinde yer alıyor. Bu tür, muhtemelen en uzun süre hayatta kalmış insan türüydü ve 2 milyon yıl boyunca yaşamıştı. Tüm fosil türlerinin bilimsel olarak tanımlanmasında bir “tip örneği” bulunuyor; Homo erectus için bu, “Java Adamı” olarak biliniyor. Bir zamanlar tüm türe bu ad verilmiş olsa da, bugün onların, Avrasya’nın büyük kısmına yerleşen ilk insanlar olduğunu biliyoruz.
Ancak uzun süre, Homo erectus’un Java’da izole bir şekilde yaşadığı ve çevredeki adalara geçemediği düşünülmüştü. Son yıllarda bazı çalışmalar, erken insanların denizcilik becerilerinin hafife alınmış olabileceğini öne sürerek bu fikre itiraz etti.
Şimdi ise, Madura Boğazı’nda bulunan iki Homo erectus kafatası parçası, günümüzde ada olan bölgelerde yaşayan popülasyonların birbirleriyle temas kurmuş olabileceğini gösteriyor — üstelik bu temas, onların ayakları bile ıslanmadan gerçekleşmiş olabilir.
Söz konusu tarama, buzul çağlarında deniz seviyesinin yaklaşık 100 metre düşmesiyle Solo Nehri’nin vadisi haline gelmiş bir bölgede yapıldı. Java’nın yükseklerinden taşınan nehir kumu, deltada kemikleri fosilleştirdi ve bugüne kadar 36 türe ait kalıntılar kumda bulundu.
Dünyadaki en zengin Homo erectus fosil kaynaklarından bazıları, Solo vadisinin bugüne kalmış kısımlarında yer alıyor. Bu bölgedeki fosiller arasında, Java’dan bilinen en genç Homo erectus bireyi de yer alıyor (yaklaşık 112.000 yıl öncesine tarihleniyor). Orijinal “Java Adamı” kafatası parçası da aynı bölgeden ama nehir oluşmadan öncesine ait.
Bir nehrin denizle buluştuğu bu tür alanlar, erken insanlar için oldukça cazipti. Leiden Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Harry Berghuis, “Burada yıl boyunca su, kabuklular, balık, yenebilir bitkiler, tohumlar ve meyveler vardı” diyor. “Homo erectus’un nehir midyeleri topladığını zaten biliyorduk. Yeni buluntular arasında ise, su kaplumbağası kemiklerinde kesme izleri ve kırılmış yaban sığırı kemikleri yer alıyor; bunlar avlandıklarını ve ilik tükettiklerini gösteriyor.”
Kafatasları yaklaşık 140.000 yıl öncesine, yani sondan bir önceki buzul çağı zirvesine tarihleniyor. Bu dönem, Homo erectus’un bölgede tek insan türü olmadığı bir zamandı. Flores adasının hobbitleri (Homo floresiensis) o sırada hayattaydı; ayrıca modern insanlara daha yakın akrabalar olan Denisovalılar da bölgede olabilir ve daha önce gelen türlerle çiftleşmiş bile olabilirler.
Büyükbaş hayvan kemiklerinin fazlalığı ve üzerlerindeki izler, bu hayvanların Homo erectus tarafından avlandığını, sadece leş olarak tüketilmediklerini gösteriyor. Berghuis, “Bunu Java’daki önceki Homo erectus popülasyonlarında görmemiştik; ama Asya anakarasındaki daha modern insan türlerinde biliyoruz” diyor. “Homo erectus bu uygulamayı bu popülasyonlardan kopyalamış olabilir. Bu da, bu hominin gruplar arasında temas veya genetik alışveriş olabileceğini düşündürüyor.”
O dönemde Sundaland, bugünkü Afrika savanına en çok benzeyen yerdi ve benzer türlere ev sahipliği yapıyordu.
Tarama sırasında çıkarılan bu fosil koleksiyonu, şu anda Endonezya’nın Bandung kentindeki Jeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bu sergi, erken insan yaşam tarzına dair başka hiçbir yerde görülmeyen içgörüler sunuyor.
IFL Science. 20 Mayıs 2025.
Makale: Berghuis, H. W. K., Veldkamp, A., Adhityatama, S., Reimann, T., Versendaal, A., Kurniawan, I., … & Joordens, J. C. (2025). A late Middle Pleistocene lowstand valley of the Solo River on the Madura Strait seabed, geology and age of the first hominin locality of submerged Sundaland. Quaternary Environments and Humans, 100042.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >